Kadın yaşamakla ölmek arasında
Bin yıllık anılarını döktü geceye..
Hesaplaşmalıydı kendiyle..
Üstünü örttüğü ne kadar gerçek varsa,
Aklar, karalar,doğrular,yanlışlar çıkmalıydı..
Söz vermişti kendine ağlamayacaktı..
Kadın dediğin yürekli olmalı be arkadaş...
Yüreğinin sesini duyurabilmeli
Konuşacağı ve susacağı anı iyi bilmeli
Bir mum gibi aydınlatmalı etrafını..
Bir ceylan gibi koşmaya hazır,
ama bir kedi gibi de evcimen olmalı..
Gecenin nefesi dolanıyor odamda..
Tenime çarpıyor arada soluğu..
Yalnızlığını benimle paylaşır gibi,
ürkekce yaklaşıyor ellerime..
Alıp avuçlarıma kokluyorum..
Ciğerlerime doluyor gecenin siyahı....
Yüreğim ölü kelimelerle dolu..
Susturulmuş çığlıklar cabası.
Artık yeter....
Yeni umutlara yer açmak için,
tüm kelimeleri yakıyorum..
İçimde ne kadar susmuş kelime varsa
Kapat kapıları üşüyorum..
Yüreğim gecenin karasına tutuklu
yüreğim yazılmamış şiirlere vurgun..
Hadi kapat..
Değmesin gecenin karası gözüme
Ben bıraktığın ben değilim..
Değiştim..
Sen şimdi yorgun yüreğime geç kalmış bir aşk'sın sadece...
Hani ''demir tavında dövülür ''derler ya..
İşte öyle bir durum
Ne güzeldir ağlamaya ortak olmak,
aynı acıda kavrulmak..,
aynı gözyaşında mutluluk aramak...
Ne güzeldir..
Ayrı yürekte, aynı acıyla hüzünlenmek.
Hiç bir şey imkansız değildir..
İmkansız olan,
''benim için imkansız'' diyerek
önyargılı davrandıklarımızdır..
Bu mümkün mü?
Her gittiğin yere götürebilir misin sevdiğini..
Canından öte sayarak
Ellerinden bir adım bile uzaklaşmadan
Başkalarına yabancı,
O'na hep yar
Gittikce yaklaşan sıcak nefesinin esiriyim..
Müptelasıyım dokunuşlarının..
Hadi...
Bi dokun yar!
Aşktan ölmezsem namertim..
.....:((((