Yarası saklı acılarım var
Kimselere diyemediğim,
yasını hep tuttuğum,
tutupta yüreğime hapsettiğim
bin yıllık hüzünlerim,
bin yıllık özlemlerim var benim..
Bir başkaldırış,
Bir isyan..
Bir razılıktır AŞK..
Sevgiye kucak açmaktır,sevgisizliğe inat..
Kötüye,çirkine rest çekip,güzelliğe koşmaktır..
Şöyle bi uzanacaksın boğazın koynuna..
Salacaksın saçlarını rüzgarına..
Çekeceksin o mis gibi havayı içine..
Açacaksın yüreğinin kapısını yeni umutlara..
Şükredeceksin Yaratana..
Babamın nikotin kokan,
terine karışmış
o emekçi kokusu hala burnumda..
Mis gibi şefkat dolu..
Ne ara büyüdük de
Ateşin elleriyle
dokunmak gibi sana değmek..
Her dokunduğumda
biraz daha tutuşuyorum..
Her tutuştuğum da
Biraz daha sana yanıyorum..
''İyi değilim'' dedi kadın..
eğilip sigarasına doğru uzanırken..
Yüzünde bin yılın isyanı vardı...
Sigarasından derin bir nefes çekti ve kısık bir sesle devam etti..
''İçimdeki çıplaklığı örtmek için daha kaç kez giyineceğim bu sahteliği...
Öyle çok dokunmak istedim ki gözlerinde ki umuda
Yüzümü sürüp sevgine bulaşmaya
Sen olmaya..
Vazgeçilmezin olmaya..
Aramızda ki duvarları yıkıp..
Güneşin elleriyle dokunmak isterdim yüzüne
tek tek her kıvrımına
Parmak uçlarımla aşkla,
özlemle sever gibi..,
Her dokunduğum yere güneşimi bırakırdım üşüme diye
Yüreğimde ki bütün çiçekleri sererdim önüne
Hani,
saçlarının karasında dolanan
parmaklarımın acısında kalır ya yüreğim
bin adım atsam,
bir adım uzaklaşır ya senden gözlerim
Akan bir damla gözyaşında cehennem olur
Selvi boylum,
esmer bakışlım
yüreği deli taylar gibi çoşkun
rüzgarında hasret çiçekleri olan yarim,
Gitmek bu kadar kolay olsaydı
ilk gözlerinden,
.....:((((