Aydınlık yarınlara güneşle uyanmayı özledim
Güzel ülkemin toprağında açan
Menekşeleri,çiğdemleri,kardelenleri özledim
Kan kokusunu,savaş nidalarını değil..
Oynayan çocukların şen gülüşlerini özledim
Bağıran, haykıran, isyan eden anaları değil..
Sus! !
Dinle...
Derinden çektiğin sigaranın dumanında
kapa gözlerini..
Duyduğun uğultu korkutmasın seni..
Geceyi yırtan,içini ürperten gecenin ayazı değil,
Uyandım
bir baktım sendeyim.
Şiir koynunda çok mutluydum
Uyandırmak istemedim serçeleri
Papatyaların beyazı serpilmişti yorganıma
Duru bir tebessümle bakıyordun gözlerime
Her şey olduğu gibi kalsın..
Ben burada,
sen hep uzaklarda ol..
Ben şiirler yazayım özleme dair saklı gecelerimde..
Sense okumamış gibi davran,
hiç özlememiş gibi göster kendini.
Oysa, hissettiklerini duymak istersin karşıdakinden..
Hani kelimelere dokunmak gibi haz verir ya
Sese dokunmak ta bunun gibi bir şey..
O ses değmeli tenine
değipte sarsmalı, iz bırakmalı
aklını başından alıp, uçurmalı
Bunca sevgiye hasret insan varken,
aşktan,
aşkın güzelliğinden bahsetmek ne acı..
Kanayan yaraya tuz basmak gibi acıtarak gönülleri..
Aşkın en dipsiz demlerine
eşlik edecek iki damla gözyaşım var..
Birde rüzgarlara teslim ettiğim simsiyah saçlarım.....
Her dokunuşunda umutlara kanatlanan tenim
şimdi kan revan..
Gece yaklaşırken gözlerime
Sanadır
sabahı olmayan gecelerde ki
çırpınışlarım..
çaresizce yıldızları alıp koynuma kıvrılışım
sesini duyabilmek için
saatlerce telefon başında kalışlarım
Uykusuz gecelerin tek tanığı
ah bu sarı odalar..
Ne söylenememişler gizli duvarlarında
hangi çığlıklar bastırılmış o soğuk taşlarda
ne tutkular gömülmüş o beyaz çarşafa
Suskunluğumda
ağlayan çığlığım
söyleyemediğim
içimde hapsettiğim
SEN,
gecelerce ismini sayıkladığım
.....:((((