Acemi aşıklar,
Küçük şirin, kiralık evlerinde şendiler.
Bir lokma ekmek,
Bir bardak sıcak çayla,
Tertemiz, içten aşkla yundular.
Analar tırnaklarıyla toprağı kanata, kanata
Nice evlatlar doğurdu çığlık çığlığa.
Ne oğullar yolladı asker ocağına
Kurban olsun diye bayrağına, vatanına.
Yıldız, yıldız düştü her şehit annesinin saçlarına
Her sabah ezanlarında;
Ne geliyor biliyor musunuz aklıma?
Ezanlarla;
Hani müziğin sesini kapatıyoruz ya!
Haydi bebeğim, haydi gidelim
Neresi olursa olsun, ver elini diyelim.
Yol boyu kırmızı, mavi
Düşlerimizi seyredelim.
Balonlar asalım, rengarenk, her yana
gözlerini gördüm
köşe başında yürüyen
o genç kadının gözlerinde.
dudaklarını gördüm
yanıp yanıp sönen ışıkların altında
çocuğumun eline
yalancı meme tutuşturmuşlar yine.
çocuğumu avutamıyor
yalancı meme bile.
yeminlisin belli ki
esirgersin bir tek sözü
inan dilsiz dillenmişti
dili benden esirgeme.
özlemin çıldırdı yine
Acıları yüreğimizde tattıkça
Ham meyve olduk, kuru yaprağın dalında.
Sızılarımız savruldukça bir o yana, bir bu yana
Olgun meyve misali düştük toprağa.
Yürekler alıştı, bin bir acıya
hiçbir şey yokmuş gibi her davranışında
kaçamak bakarken her yakaladığımda
ansızın her an, her karşıma çıkışında
hiçbir şey yok ki diyorsun ya!
inanmıyorum sana, sen kendini kandırma.
Eğer ben isteseydim
Var ya!
Seni ters düz yapardım.
Bir kelebek olup
Kalbine konardım.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!