sene doksan
ya da üç fazla bir noksan
ama / nisandı aylardan
hatırla
güneş / nasıl kayarak düşmüştü
elimizdeki umudu / serip
dünya masasına
benimle karşılıklı oturduk
hüzünlerden damıttığımız bi yetmişlik
birikimlerden karışık mezeyle
kapındayım
dayanamadım geldim çağrına
yüzüme öyle şaşkın bakma
benim
ne alevi ne sünni
ne kürt ne türk ayrışmadı amma
bir aşı tutturuldu ki
olsan bi dert olmasan ayrı…
oysa biz tanıyoruz sizi
babamı büyütüyorum şimdi içimde
yarım , eksik ne kalmışsa geride
gölgesi bile yetermiş anladım
an-la-dım iliklerime kadar üşüyünce...
dün gece
"ölüm gibi birşey oldu
ama kimse ölmedi "
sabah yine gördün
sana gülümseyen güneşi
gülümsedin sen de gayri ihtiyari
havada buram buram iğde kokusu
genzimizde akşamdan kalma bir hüzün
yine düşmüş yüzün
biz’e küsmüş sazın sözün
küsüyor iğdeler
çocuk oyununa bulaşmış
Oyna benimle
ben hala
"al misketlerini" der gibi küsenlerdenim
bundan işte
gözlerindeki çocuğu bunca sevmişliğim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!