https://youtu.be/9jdsviE5uhY?si=ml-mu1izraaZ7lWF
Bu sabah yine izmarit kokulu sokaklardan geçiyorum
Yokluğunda kimi suçlayacağımı bilmeden.
Gözüme çarpan kim varsa, küfreder gibi bakıyorum
Kendimi bile sevmiyorum sen yokken.
Bugün o kadar çirkinim ki beni görmeni hiç istemem.
Saçımdan kırıklıklarım dökülüyor,
Gözlerimse cehennem çukuru
Gözaltlarımda yetişen çürük aşk meyvesi..
Sürekli kesiklerimden sızan kokunla,
Herkesin herşeyi hiçliği olmak üzereydi,
Kırmızı etekli kız çocukları
İşbaşı yapmıştı umutsuzlukta
Bıyıkları yeni terleyen oğlanlar
"erkekler ağlamaz" cümlesiyle yüzleşeli epey olmuştu. Mektuplar yola çıkalı sevgili yarini terk etmişti çoktan. Köyden kente göç, kentten köye göçe ikame etmişti.
Susuzluk açlık artık inletmiyordu,
Sözcüklerine odalar kurarken
Cümlelerinde şehirler inşa ettiğim
Duy yazamadıklarımı,
Kurguladığım nice ölümler varken sessizliğine,
Yine seni yazıp duruyorum,
Hiç bir renge açılmıyor kapılarım.
Gel seyreyle halimi de gülümse biraz,
Besmelesiz başladığın bu aşkın bedelini dağıtıyorum bu gece…
Sevmek bana, sevilmemek bana,
Acı bana, acınmak bana,
Aşk bana, yoksun’luk bana..
Biliyormusun;
Sen yokken yüregime bastılar tüm cümlelerini de,
Ezdiler beni.
Sarıldıkça anılara büküldü belim,
Suskunlukla itham ediyorlarken beni.
Bakma öyle!
Gittin ya
Hep seni giyinip kuşanıyorum
Bir türlü oturmuyor yüreğin yüreğime.
Bana emanet duruşların.
Başkalarına ait oluşundan biliyorum
Olmadığın sokaklarda nefes almanın suçuyla eziliyorum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!