Hevesi hapsolmuştur seyr-i dünyanın
Solumda kocaman bir yalnızlık
Yar'dan ziyade Yarım'ım artık.
Dünyalıktan öte bir şey.
Bir sevdiğim, vurulduğum, ahirim olsun istediğim..
Bu dünyada olmasa bile seviyorum, seveceğim.
Nasip nedir, bilinmez elbet!
Lakin ebedi gerçeğim, toprağa da yarin sevgisiyle girebileceğime duyduğum
ümittir.
İnsanlar dedim.. fısıldayarak!
Hep bir şeyler taşıyorlar sürekli ve yeniden,umarsızca.
Bazen bir kuncakta bazen tabuttta
Sürekli ama.
Bazen elinde poşetli babalarımız
Bazen avcundaki şefkati saçan annelerimiz.
Her şey bir anda tevafuk etti. Ulu bir çınar gibi başlangıcı ve büyümesi vardı. Sadece bitişi bir efsane doğuracak kadar başkaydı. Kasvetin en uçlarda olduğu bir günde cereyan etti onun tek satırlık gülüşü.. Sonrası büyük aşka tanıklık etmeye yeminli, koynumda uyumaya müsait, verilmiş ömürlük sözler.. Sanki ay doğdu haneme Züleyha misali.. Fakat sözlerin mukaddesliği söylenen ile sınırlı mı? Hangi sözün menzile ulaştırdığı mana ile taşıyıcısı bir ki?
Zaman geçici ve deliciydi. Ve kalp, az vefalı, çabuk unutucu, cesaretten yoksundu. Sağlam durmak oldukça çaba gerektiren, takat isteyen bir eylemdi zira. Kalplerin taşıyıcılığı ise başka çok başkaydı. Ilk soluktan itibaren imanımı kuvvetlendiren bir suretti benim gördüğüm. " beyaz " idi o, beyaz..
Bütün renkleri içinde barındıran ama hiçbiri olmayan.. Herkes olan ama kimseye benzemeyen.. Hiçbir zaman kirletmediğim, içimin korunmaya müsait, beni anlamlandıran tek renkti..
Uğruna bütün renklerden geçtiğim, iki satırlık dünya lafzasına yenildi. Ve karabasan günler düştü payıma. Hayatla ölüm tartılınca ölüm, bugünle yarın tartılınca yarın ağır geliyordu. Gözyaşımın düştüğü yerde merhamet vardı. Toprağı eziyordu.. Gözyaşı dökmelerden gözlerine kara sular inen Yakub'un nöbeti şimdi benimleydi.
Rona,
Sen tabiatın en güzel yeşiline sahip bir insanlık mucizesi,
Şehrimin her sokağı ayak izlerinle çalkalanıyor
Ve seni anlatıyorlar el değmemiş kuytulara.
Rona,
Ne vakit bir yaşamak düşlesem;
Ateşler düşer avuçlarıma senli günler eşliğinde
Yangımlarım çoğalır, adın nüfus eder yüreğime
Dünya ağrıları beraberinde.
Ne vakit bir sevda düşlesem;
Bana,sana uzanan rakamları bile çok gördüler
Korkuyorum artık,
Seni sevmeyi de çok görecekler diye.
Bir bir genzimi yakıyor bu hasret
Dönmeyeceğine,
Bir dahası olmayacağına
Kıyametler soluyor yalnızlığım.
Olur da birgün karşılaşırsak seninle
Eskisi gibi bakma bana
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!