Ve yürek düştü derin bir âh içine… Önce koparıldı, sonra soldu… Bir anda, hiç beklenilmeyen bir anda, buram buram bir dostla, yeniden doğdu…
Sitemi dikeninde, hüznü zarafetinde saklı… Yaprak yaprak açılır yüreği, umudu, inancı, sevgisi, sevdâsı… Toprağın gülen yüzü, bülbülün mâtemi, hüznü… “GÜL” adı… Ömrümün en masum yanı… Yalnızca yaşananı değil dost anılarımın, hem de yaşanacak olanı…
Çok şey sandığım hiçbir şey uğruna yanarken her defasında, yanı başımda bulduğum… Kaç kez yandıysa yüreği, o kadar kavrulduğum… Her fırtınaya kapılışımda, birlikte savrulduğum… “GÜL” adı… Ömrümün en vefâlı yanı… Yalnızca yâreni değil yalnızlığımın, hem de varlığımın aynası…
Her halinde bir işaret, her işarette bir ibret gizleyen… En acı gerçeklere inatla, hep masalsı hayaller büyüten… Tek tek ruhunu yitirse de yaprakları her güz mevsiminde, bir sonraki bahar yeniden doğmaktan hiç vazgeçmeyen… “GÜL” adı… Ömrümün en fedâkâr yanı… Yalnızca sözde değil, hem de özde mânâlı…
..
GÜL
Gül, gül dedi, bülbül güle, gül ise gülmedi
Gül bülbüle, bülbül güle, yar olmadı gitti
Gül öyle gül ki, çok dertli, gülleri dikensiz
Gittin gideli, güller bile gülmedi sensiz
Güller güler mi? gülleri görmüş bülbül gibi
..
Şehit olmak var senin için gül vatan
Benim iki gülüm var
Yar ve vatan
İkisi birbirinden güzel
Şehit olmak var senin için gül vatan
..
Dünyayı süsleyen gülün kokusu,
Sevginin efendisi Nebi’yi hatırlatır,
Bir sevda dinmiş cennet bahçesinden,
Teşbihi gül, teri gül, yüzü gül Muhammed.
Gül aşktır, sevdadır, özlemdir, kavuşmaktır
Gül ayrılıktır, hüzündür, gözyaşıdır.
Gül kokuların özü, ruhudur.
Gül çiçeklerin padişahı, Gül-i Muhammed.
Renklerin şereflendiği güllere bakınca,
Şair lal, ressam biçare kalır.
Ey Gül-i Rana’dan kokusunu almış rüzgâr.
En güzel sevgilinin toprağından serin serin eser.
Nur-u Kuran’ın aydınlığında,
Mısralarımla gül koklatmak istiyorum.
Yitirsek de baharı avuçlarımızda,
Gül muhabbetiyle kucaklıyorum.
(21 Ekim 2011 Malatya)
..
Yar gül bana gül bana
Lale sana gül bana
Menekşe gözlü yârim
Bir kerecik gül bana
..
Sevdalı saatlerin başlangıcında yitirilmiş sevdalarına ağlayan bir çift göz barındırıyorsa bedenimiz gelen yeni sevdayı da gözyaşlarıyla uğurlayacağız demektir.
Demek istediğim dost diye her gün kapısına bin dert boşalttığım, geçmiş yakamızda bir gül misali durmadığı sürece diken olarak yüreğimize batacak ve bizler o dikenleri gül yapmasını bilemezsek derin acılar içerisinde harap olacağız. Yaşanılan her anımız mükemmel olsa da adı mazimizin derinliklerine saklı olan bedenlerle gittikleri gün yakamıza gül yapmamız lazım ki yeni ufuklara yelken açsın yüreğimiz.
Ben ne çok gemi gönderdim sen bilirsin yeşil gözlere anlam veren sırdaşım. Ne çok insan yitirdim ne çok aşk bitirdim. Hepsi yakamda birer gül oldular da bir tek o son gönderdiğim fırtınalı denizlerin sessiz baharı olmuyor yakama bembeyaz gül. Şimdi sen adını ne zaman ansan yüreğimin orta yerine bir diken daha saplanıyor, kapatmaya çalıştığım yaralar tekrar tazeleniyor.
Sevdalı saatlerin başlangıcında yitirilmiş sevdalarına ağlayan bir çift göz barındırıyorsa bedenimiz gelen yeni sevdayı da gözyaşlarıyla uğurlayacağız demektir. Ben gözlerimde yaş tutmadım şimdiye kadar fakat yüreğimin sızısını da anlatmadım. Sen beni bilirsin zamana yenik düşmeden bu biten aşk ismi harf harf yüreğimde diken
..
‘Gül üzülsün gonca açulsun, bana sen gül yiter’ (1)
Her tataftan kaygı saçılsın, bana sen gül yeter
Bir hazânî bahçede zambak ile sümbül yeter
Zevk verir gurbetteki hayrânına sen gül yeter.
Dostu mecnûn etmeğe zülfündeki kakül yeter
..
İçindeki aşkı istersen anlatmak
yolla bir demet ğül yolla bir demet gül
onunla kolaydır kalplere ulaşmak
yolla bir demet gül yolla bir demet gül
Üzme hiç kendini uğraşma boşuna
bitecek sevdayı koyar hep yoluna
..
Bu gün düş günü
Yollara düş, düş kesiği ayaz vakti.
Ve sonra sessizce düşlerime düş
Düş ki düşlediğin düşler üşüsün
Düş ki saçlarına kır, yaprağına çiğ düşsün.
Yüreğine deli deli sevdalar düşsün.
..
Gül, bir çiçektir,
Ona hayran dolaşan böcektir,
Gül, diyerek gülelim,
Gâm ile kederi yürekten silelim...
Doğum günüm var, der isen bugün,
Gül ile kazanır büyük mâna,
..
Benimsin sen, benimsin sen, benim canım ol.
Gül olsan sen, gül olsan sen, benim yanımda sol.
Uzun yıllar yaşayalım mesut yılları..
Benimsin sen, benimsin sen, benim canım ol.
Gül olsan sen, gül olsan sen, benim yanımda sol.
Candan bakışlarınla kalbime aktın.
..
Gül tanesi gül tanesi,
Nebilerin bir tanesi,
Gül tanesi gül tanesi,
Resullerın bir tanesi.
Gül ona çiçek ona,
Anmayan uzak ona,
..
Gülü severim evgili gül,
Ağlamak yerine sevinçle gül
Sen hem çiçeksin, hem gül
Her zaman içtenlikle gül..
Gülmek güzelleştirir insanı
İsterim hep gül gibi kalmanı
..
Beklersiniz onları, doğar bir cennet gülü,
Bakışları alem,gülüşü şeker minnacık dilli,
Annesinin şen bülbülü,sinesinde açan gülü,
Hanenin bereketi, gül yüzlü, gül bebekler,
Koklarsanız onları, o canlar, cennet kokar,
Minik ağızlarından, her daim, Kevser akar,
..
Ne güzel yakışmış hilalle gül,
Karşılıksız sevdam no'lur gül,
Gül nazlıysa tesellim sümbül,
Ne güzel yakışmış hilalle gül...
..
Sermayesi GÜL Olanın
gönlü bülbül olur
Ben gül vurgunu
tek sermayem güldür benim
her gül mevsimi
gül alır gül satarım
..
Hadi gül
Gül ömrümün çiçeği
Sevgi ile gül, aşk ile gül
Gül ki yeşersin umutlarımız
Mutluluk olsun yarınlarımız
İstersen tebessüm olsun yüzünde
İstersen kahkaha olsun dilinde
..
Dikenler arasında yaşar en güzel çiçek
Bana aşkı sevgiyi anlatırsın sen çiçek
Kaybolan yıllar içinde var mı başka güzel gün
Seni karşımda görüp kokladığım,öptüğüm
Ey gül güzelim,gül güzelim, güneşim
Ey gül güzelim,gül güzelim, güneşim
..
Söylemiştim adına sevda denilenin nasıl bencil olduğunu. İki kişilik bir yalnızlığın içinde bırakmaktan seni, inan sadece üzgünüm çünkü pişmanlığımı yok eden bencilliğim her nasılsa yine herşeyin önüne geçmeyi başardı.Payıma bıraktıklarını anlatmaya kalksam ya şehir yorulacak bize kucak açmışlığı için, ya kalabalıklar ikimizi inadına yalnız bıraktıkları için.Anladım ki Istanbul kendisinden başka bir sevdayı bırakmıyor yorgun yüreğime, ne kıskançmış asırların taze yosması Istanbul, şimdi haykırasım var sana, gül kokan bir Gül' dü oysa biz bir yastık iki yalnızlıkta kocayana dek gözlerini kapasaydın ya...Hani gül de senden aşağı değilmiş ha...ne kadar kini varsa sevdanın adam yanına, nakşetti bir nisan akşamının hınç dolu sesleri arasında sırtıma...kanamadı, sana benzerdi Istanbul, kızıl akşamlarına ve Gül, sana...bir rengi daha alıp götürdü içimi acıtan bela...
..
Bürünür sevdânın beyaz tüllerine beyaz gül
Gülümser seherin ayaz yellerine beyaz gül
Yeşil dağların karlı zirvelerinden estirir
Serin rüzgârını hicâz çöllerine beyaz gül
Pamuk yüklü bulutları yollar vahalara
..



