Ey gûlfiroş; kahrında yoğrulan o kadar şey var ki, insan insana değmeden ezip geçiyor bu zamanda, sözler adabını yitirmiş, bakışlar kirletilmiş, sözcükler delinmiş, yara alınmış bir gönül hor görülüyor, merhamet kelimelerin arasında raks ederken şimdilerde kesiyor bir jilet misali... varlığı ve yokluğu belli olmayan kalabalıklar içinde yitip giderken sadrımız, daha kaç ketum vuruş değecek şakaklarımıza, alnımızda nur kaybolmuş, çehremizde gülüş eriyor... Ne libaslar görmüş bu gözlerim yamalı merhamet ocağı, ne elbiseler görmüş fiyakalı ama dert yumağı, ayinesi iştir kişinin lafına bakılıyor artık, zedelenmiş kavramlar arasında kendimi sorguluyorum, bu hayat yordu beni bildiğim gibi değil.
İçerden çıkacak birazdan adam
Yılların tortusu çökmüş yüzüne
Alnını güneşe serecek adam
Uykusuz ranzalar suskun voltalar
Geride kalacak ve ah hüzünle
Bir gül gibi savrulup gülecek adam
Devamını Oku
Yılların tortusu çökmüş yüzüne
Alnını güneşe serecek adam
Uykusuz ranzalar suskun voltalar
Geride kalacak ve ah hüzünle
Bir gül gibi savrulup gülecek adam
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta