İşte budur vaktin zamana isyanı.
Ne kadar kaçarsan kaç nafile! ..
Bir yerde isyan gelip takılıyor ayağına,
Düşmesen de sendeliyorsun.
Üstünden atlayıp geçmek gelmiyor aklına.
İsyan istediğini almasını biliyor.
Bir gülüşün vardı içimi ısıtan,
Bir de kaçamak bakışın.
Susardın bir şey söylemezdin ama,
Susuşun anlatırdı seni bana.
Bir hüzün vardı gözlerinde, bir hüzün…
Yine mevsimi gelmiş ayrılığının.
Daha önce de sensiz bırakmıştın beni.
Bilmediğim bir şey değildi gidişin.
Bir hasretli ayrılık daha bekliyor beni.
Yine mevsimi gelmiş ayrılığının.
Bana öyle bir gelişle gel ki,
Sana aşkım bitmesin.
İçimde yanan ateş,
Gelişinle sönmesin.
22 Haziran 2007
Rüyalar gerçek midir, yoksa
Gerçekler mi rüyalarda saklanır?
Bir serabın hayali içinde yol alırken
Kim söyleyebilir yürümediğini?
Bir vakit gidersin yol uzadığınca,
Çok zormuş gibi son vermek hayata,
Avutmak kendini avuntularla…
Savrulup gitmek ılık bir rüzgarla
Şimdiden sonraya, sondan önceye…
Gün geceyle bağlanır zamana, hayat
Eski bir şarkıyı yeniden söyler gibi…
Cihana gelmemiş bir sevdaya hasret…
Eski şarkıları da çıkar sandıktan,
Yıllar evvelini getir hatırana,
Ellerinde kalan bir demet beyaz gülü.
Gözlerimde belirir iki damla yaş.
Ne zaman bitecek bu bitmez savaş?
Yanağım ıslanırken yavaş yavaş
Susarım susmamak elimde değil.
Gitgide bir korku büyür yüreğimde,
Hayatımı ertelemelerle
Ertelediklerim için yaşıyorum.
Her şeyi istiyorum,
Ama hiçbir şey istemiyorum.
Öylece yaşayıp gidiyorum.
Kelimeler tükenir günün birinde,
Yazacak bir şey kalmaz kalemimde.
Sen beni bırakıp gittin gideli,
Yalnızlığın tükenmiyor kalemimde.
Seni tanımadan başladı sana özlemim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!