Griyim bu aksam
Ne gulebiliyorum tam anlamiyla
Ne de aglayabiliyorum
Griyim iste! Ne tertemiz bir beyazim
Ne de lanet olasi bir siyah!
Beyaz olmak bizden gecmissede
Siyah olmayi becerememisim bir turlu
..
Baharla yaz inatla direnirlerken birbirlerine,
Sende yaz sıcağı gibi yakıp kavurdun kasvetinle.
Kuruttun tüm duygularımı..
Yeşerseydim belkide konuşacaktım seninle.
Ben zaten hep yemyeşil bir fidan aradım durdum bu kentte,
Belkide kendimce kurduğum kentimi yeşertmek içindi,
Griyi dışlayıp duruşum.
..
Şiir yazabilirsin demiştin
İşte ilkini yazıyorum, senin yokluğunda
Canımın aynası gözlerimde hüzün
Hüznüm aşkımdan değil
Ki aşklar çabuk yitiyor bende
Sevgimse iliklerimde
..
Griden gri bir hayatta,
Ne inciler, ne mercanlar,
Mavinin hakkını maviye,
Gri kalpliler mi verecek?
Gözlerden saklanan yalanlar,
Kimbilir hangi gönüle girecek?
Süte yazılan kötü kader,
..
İçimin daraldığı, canımın darıldığı mevsim...
Semâya bakarım…
Gizlenmiştir güzelim güneş, gri bulutların ardına..
Bir mevsimdir içimde yaşayan, adını koyamadığım..
Derin bakışlar eşiğinde gördüğüm manzarada,
işte bu dediğim..’Ne kadar da benziyor içimin semasına’..
..
Elimde beyaz kağıda sarılmış sigaram
Sen de yan benim gibi ey! bahtıkaram
Hazırsın kül olmaya kar beyazı kefeninle
Yanki uç rüzgarda gri dumanınla gri külünle...
Tüter yanışın dalga dalga buram buram
..
En sıcak sesleri susturdu
Renksizliğin renkleri
Bu bahar, gri geldi
Gri, siyah üstüne...
Gri kuşlar siyah çiçeklerde
Renk aradı
..
Yakmış cömertçe güneş yakabildiğince gökyüzünü
Kül rengine döndermiş o güzelim mavinin özünü
Griye boyanmış her yan her yön tepeden tırnağa
Dönmüş gri rengiyle gökyüzü, akmayı unutan kirli ırmağa...
Şimdi herkes gri oldu baştan aşağı aynı renk giyer
..
Gökyüzünü parçalanmış bulutların sardığı,
Yağmurun; yeryüzünü okşarcasına yağdığı,
Geçmişin bulutların arasında asılı kaldığı,
Gri günler vardır.
Kaç yaşında olduğunu,
Kaçıncı sevgilinle birlikte olduğunu,
..
Bulut.....................gözüm senden daha nemli...............................................................altın gri........... üstün beyaz köpük......................... göynüm gibi............uç............ takıl yüceye..... ak.... çağla benim gibi..............Yunsunlar içimizde.........................
..
dema hatin ezman dida grî
xewn û rastî
germ û sarî
dema hatin
li şibaka alî bexçe
gul dida grî.
..
siyah mı beyaz mı martılar
deniz gri oysa
karabataklar
daha çıkmadılar
dondu kaldı dalgalar
dalgalar buz beyazı
ak giysili balıkçı
..
Bir sabah gri bulutlarla dolu bir pencereyi açarsınız, hayatınızın en mutlu odasına. Her yer, her şey aniden buz keser. İliklerinize kadar ürperirken, umutsuzluk sinsice süzülerek girer içeriye.
Oysa bu sabah gülerek uyanmışsınızdır. Daha mutlu olacaktınız, daha iyimser, daha güçlü… Daha da “fazla” olacaktınız, olmadı, olamadınız.
İşte bu sabahların birinde sizi umutsuzluğa sürükleyen mevsimler ile olaylar aynı rotaya dümen kırar. Her ikisi de ansızın, beklenmedik zamanda gelmez. Tıpkı gri bulutların taşıdığı yağmurlar gibi pusuya yatar, hiç fark ettirmeden sessizce sırasını bekler, siz uyanana kadar. Aklınızdaki “geldi mi üst üste gelir” hikâyeleri tam da toplanmış, yeni düzelmiş ruh halinizin üzerine siner. İçinizden bir çocuk çığlık çığlığa oyun oynar “hava düzelecek, bu olaylar geçecek, bitecek, en az hasarla kurtulacaksın” Ama bu çocuk sesi ne derse desin siz hep üzüleceksinizdir.
Bizi teselliye boğan, başımıza gelen kötü olaylarda mevsimler gibidir gelip geçicidir ve sırasıyla ilerler yanılgısıdır. Öyle ya; en derinden sarsan olaylar kış gibidir. Sessiz ama temizleyici. Bilirsiniz ki en acı hastalıklar kıştadır ama hastalıkları da en iyi kar temizler. Beyazlığıyla, soğukluğuyla düştüğü her yarada temizlik yapar. Sıra kendisini temizlemeye gelince bir sabah başka doğan güneşe teslim olur, yok olur gider. Sizin için ansızın doğduğunu düşündüğünüz güneş, mevsimsel yazgısını yaşar, aslında. Ağır sınav bitince ilkbahar gelir, siz sersem sersem gülümsemeye başlarsınız. Ama eli ağırdır ilkbaharın “dur” der. “unutma hemen soğuk acılarını” der ve indirir en olmadık anda tokadını. Siz kapıdan bakakalırsınız sarsıntılı bir umursamazlıkla mart ayında… Sonra… Sonrası yaz işte. Acının tatlı meyvesini yediğiniz zaman dilimleridir. Huzurun en sıcak denizlerde yüzdüğü, kahkahanın en gürültülü ormanlarda dolaştığı zaman aralığı. Sonbaharda ise sükûnetin sorguya dönüştüğü son noktanın cümlesidir, bu mevsim. Mutlu muyum yoksa pişman mıyım yanılgısının dost sayısının çokluğuna göre değiştiği sarı örtüdür.
..
Gök mavi
Güller kırmızı
Gözlerin gri
Ama keşke olmasaydı
Gök mavi
Güller kırmızı
Gözlerin GRİ
..
Nasıl geçtiğini anlamadığım, anlayamadığım zamanlarım oluyor sen gidince
Gölgeli ve gri duvarlarımla başbaşa kalakalıyorum.
Bir zaman sonra giderken bıraktığın gülümsemeni düşlüyorum. Bu gölge benim mi?
Ama sen gidince her şey yerli yerinde duruyor; televizyon seyretmek, kitap okumak, herhangi birisiyle konuşmak istemiyorum.
Sen olmayınca
Sen gidince, gidiyorum ben.
..
Yine Boğuluyorum,
içim gri hazan,
yok bir geçerli sebebi dışarıdan.
Nedenini biliyorum en azından.
Söyleyemediklerimin
boğazıma tıkanmasından.
Boğazıma tıkan.
..
Ak kara, siyah beyaz, al kırmızı..............................................................................gri ye flu diyorlar ceolar mecburen................................................................................................a dört e yazıyorum............kalem kurşun değil grafit.....................................................sevdama yazıyorum berrak.....................................................SAÇLARA DÜŞEN AKLAR, İÇİMİZDE SIZI........SÖZLER BEYAZ........ SİTEMLER...... KIRMIZI................. Hem şiirdir hem şarkı...... her hakkı sevda ile sevdama tabikinen de bana mahfuzdur..
..
gri bir yaşam bizimkisi azizim,
gri bir yaşam!
gözlerimiz ne mavi denizi görür,
ne zümrüt yeşili,
ne de altın sarısı kumsalları
..
Gri bir asfaltı kaplayan yapraklar gösteriyordu
Her haliyle yağmur yağınca gri monotonlukları koruduğunu.
Ölmek vardı buna herkes şahit olmuştu,
Kalbimin odalarına dayanan yalnızlık bile.
Ama kimse bilmiyordu..
Kuvvetli bir halde ilerlemişti sana olan sevgim.
..
Aralığı ocak geçiyordu...
Ve çok sonra gitmiştim o GRİ şehre..
Basarken toprağına o şehrin, yabancısı gibiydim sanki..
Eskisinden daha GRİ Eskisinden daha YORGUN'du bu şehir…
..