Ben renkli dünyaların gri çiçeği,
Sen alyazmaların siyah peçeği.
Kaderimiz fırtınaya yazılmış.
Karagözlüm, şimdi sen yaban gelini,
Ben, yaban ellerde garip güveyi.
Şimdi, hangi ıssız yamaçlarda,
Akşamları bekler kara sevdamız?
Hangi taş altına girsin bilir mi?
Hangi şafaklarda sancılar diner?
Kaçıncı ilkbaharda tomurcuk bekler?
Kaç kara kışta karla sevişir?
Yağmur ıslatırmı sel bedenini?
Sonu yokki sonsuzluğun,
Başını bilmediğimiz yaşamak gibi.
Var oluş kadar karmaşık,
Yok oluşun bilmecesi.
Ayrılık ve vuslat, iki bacı kardeş.
Birisi çok vefalı, birisi kalleş.
Biri yangın çıkarır, küllerin ülkesinden,
Biri od’u sondürür, suların gözesinden.
Oy, demişler ki; '' kırmızı gül demet demet ''
Gidipte gelmeyene, ne söylenir, bilmem ki?
Gri çiçek ve siyah peçek acep renk mi değiştirecek?
Bilmiyorum, bu felek daha, ne dertler deşiştirecek....?
18.01.2006
Ömer TemelKayıt Tarihi : 18.2.2006 00:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!