Günlerin kaydırağından inerken düze, bir çivi çakılır narin yüreğimize
Gerçekle düş arası bir yalnızlık torbasıdır gönlümüzdeki, kapılırız düşe
Sesler çoğalır içimizde, telaşla sorarız ‘günlerden ne’ diye takvimlere!
An hüzün, içimizdeki yalnızlık zilidir, çaldıkça gülümseriz yiten günlere
Hangi yanardağın artığı gönlümdeki dağlar, kuşların çığlığı var pencerede
Eskimiş pabuçlar gibi sevdalı gönlüm, hırçın sular akmıyor artık derelerde
... ve nihayet gelip çattı
Bir dilimi zehir zıkkım
Bir dilimi candan tatlı
Masallarla indi yere
Sebil oldu cümle hikâyelere
Kara kara kazanlarda kaynadi
Devamını Oku
Bir dilimi zehir zıkkım
Bir dilimi candan tatlı
Masallarla indi yere
Sebil oldu cümle hikâyelere
Kara kara kazanlarda kaynadi
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta