Yalnızlığın eşiğinden kalkıp da geldim
Issız sokakların unuttuğu bir adla
Beni çağıran sen miydin, bilmiyorum
Ama her şey sende bitiyor, her şey sende başlıyor
Geceler adını söylemekten ürküyor artık
Ben hâlâ sessizliğe yeminliyim.
Gözlerin…
Bir yokuş gibi iner içime
Her bakışta yeniden düşüyorum
Kaldırımlar ezberimde, rüzgâr seninle konuşuyor
Ve ben — bir şairin kimsesiz dizeleri kadar kırgınım.
Adını söylemiyorum, yandığımdan değil
Sakındığımdan…
Her hecesi bir sürgün, her harfi bir mahkeme
Sana “bahar” dediğimde anla
İçimde karlar eriyor, ama kimse görmüyor.
Bir şehir var içimde, adını sen koydun
Her sokağında bir özlem, her duvarında ismin
Ve bir istasyon…
Gelmeyecek trenlere şiir yazdım
Kalkmayan seferlere selam verdim.
Gönlümde alaca bir at hâlâ koşmakta
Zamana değil, zamansızlığa
Bir çocuk ağlıyor içimde usulca
Adını bilmediği bir anneye hasret gibi.
Ben bir defa sevip bin defa susanlardanım
Gurur mu sandın bu suskunluğu?
Ey bakışı dağları küstüren adam
Bu kadar mı zordu kaderin ağlarınan kurtulup
Sonsuz dualarla bana kavuşman.
Kayıt Tarihi : 17.5.2025 10:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!