Görünen dünyamızda güya işler tıkırında sanırsın
Hesap sorulamaz doğan günün üstündeki yelpazeye
Yalpalamaz seken kurşunun hedefe uzanan menzili
Görkemli mabetleri andırır kâşanelerdeki hayatın renkleri
Sensiz kımıldamaz yaprağın damarlarında dolaşan iksir
Çok kere anlamlı kıldığımız hayat bize merhaba demez
Gülümsemez ölümün taze çiçeğinde solan son nefesimiz
Beni görünce kaçma ne olur
Ceylan ben seni vuramam
Saklananıp beni süzme ne olur
Ceylan ben seni vuramam
Tenhalarda bir gölgeyim
Devamını Oku
Ceylan ben seni vuramam
Saklananıp beni süzme ne olur
Ceylan ben seni vuramam
Tenhalarda bir gölgeyim
Özgürlük adına yazılmış tüm yazılar başımızın üstünde.
Konu çok güzeldi,tespitler yerindeydi.
Saygıyla
Köleler taşır saçlarımıza güneşin perçeminden düşen bir günün yükünü
Nice zaman oldu aşk yasaktı zaten ve envanterlerinde yoktu çilenin hüznü
Biteviye kahır üreten plantasyonlarda harmanlandım zulmün kasıklarında
Hiç kimse duymadı sesimi haykırdım yılların içinden insanlığın asaletine
Bir taşra bakışıydı bende asalet yufka yüreklerde ha bire günden güne palazlanan
Boğulmadım kara sayfalarında kalan tarihin üstü örtülü gerçeklerde hükümsüz olsamda
Geri vermedi kanatlarımı saygın kapitalin dev iştihasıyla dünyayı öğüten azameti
benim kanımın doruğuydu görünen dünyanın nefesini ayyuka çıkaran hayatın merdivenleri.
Vallahi hocam ne yazacagımı şaşırdım. Yürekten TEBRİKLER
TEBRİKLER ..BÖYLE BİR ŞİİRE İMZA ATMAKHERKESİN DÜŞÜNEBİLECEĞİ BİR İŞ OLMASA GEREK...VELİ SAVAŞ
kaleminize sağlık üstadım ..s.aygılar....
Çok anlamlı ve emek verilen çalışmanız.. hikayesiyle çok güzeldi...emeğinize/kaleminize sağlık... saygılar..
değerli bir çalışma olmuş.tam puanla tebriklerimi sunuyorum.selam ve dua ile üsdat.
İlginç ve güzel bir çalışma , kutluyorum ..
Hikaye bölümünde verilen detaylı bilgi ; şiirin belgesel kaynaklı esinlenme nedenine uygun düşse ve şiir içindeki dizelere sağlam giysiler giydirmiş olsa bile bence gerekli değildi .
Karanlığın gölgesinde hüküm süren efendiler hiç görmediler beni
Zapt edilmiş topraklarda adanmış mutlak ruhlar sanırlardı kendilerini
Hep öyle sanarlar, tebrikler.
Üstad, bir iki satır sonra farkettiğim
mükemmelliği tekrarıyla yorumdum.
Tebriklerimi sunar, saygıyla selamlarım.
---------------
Bedri Tahir Adaklı
Görünmeyen dünya
Görünen dünyamızda güya işler tıkırında sanırsın
Hesap sorulamaz doğan günün üstündeki yelpazeye
Yalpalamaz seken kurşunun hedefe uzanan menzili
Görkemli mabetleri andırır kâşanelerdeki hayatın renkleri
Sensiz kımıldamaz yaprağın damarlarında dolaşan iksir
Çok kere anlamlı kıldığımız hayat bize merhaba demez
Gülümsemez ölümün taze çiçeğinde solan son nefesimiz
Bahtiyar bir fantazi sanırsın aklında yer eden ömrünün ihtiraslarını
Hâlbuki bir yalnızlık şarkısıdır gerçeğe boyun eğen hayatın son dansı.
Güneş göz kırpmazdı yüzüme çok zamandır kamışlar arasından
Unutulmuş bir merhametti gırtlağımda düğümlenen son sözüm
Buradan bakınca dünya alabildiğine karanlık ve yabandı aşka
Yabandı hoyrat akşamlarda ruhunun fiyakasının olmadığını bilmek
Hüküm verilmişti çok önceleri Londra da ruhum yoktu zaten
Bir lokma ekmeğin teridir ensemde hor bakan sesin sahibi
Milat olmadı hayatımda hiçbir zaman kamışın tadından başka
Tüm fanteziler zaten yasaktı bana ömrümde bayram olsa da olmasa da.
Rengimin kızgın ateşle dağlanmış mührü ele veriyor yaftamın anlamını
Ben emanet bir hayatın renklerini taşımışım alabildiğine yarınlara
Sessizce saklardım ezberimde tutamadığım insanlığımın mağlup kahrını
Eğer üzerine bastığım toprak bir ses vermeyecekse bir gün bana
Kahrıma ram olamam inandığım adaletin tecellisi gülmeyecekse bahtıma.
Karanlığın gölgesinde hüküm süren efendiler hiç görmediler beni
Zapt edilmiş topraklarda adanmış mutlak ruhlar sanırlardı kendilerini
Bir nebze sebze tohumu taşımak göreceli bir kalkışmaydı efendilerine
yıldızların uzaklığı mıdır yoksa yakınlığı mıdır beni cezbeden geçek
kayıp cennetin anahtarıydı çocukluğumun hayallerini süsleyen hasret
vaat edilen cennetin cehennemiydi alnıma kazınan hayatın acıları
Sanki güneş sadece onları ısıtırdı onlarındı yeryüzünün şah damarları.
Köleler taşır saçlarımıza güneşin perçeminden düşen bir günün yükünü
Nice zaman oldu aşk yasaktı zaten ve envanterlerinde yoktu çilenin hüznü
Biteviye kahır üreten plantasyonlarda harmanlandım zulmün kasıklarında
Hiç kimse duymadı sesimi haykırdım yılların içinden insanlığın asaletine
Bir taşra bakışıydı bende asalet yufka yüreklerde ha bire günden güne palazlanan
Boğulmadım kara sayfalarında kalan tarihin üstü örtülü gerçeklerde hükümsüz olsamda
Geri vermedi kanatlarımı saygın kapitalin dev iştihasıyla dünyayı öğüten azameti
benim kanımın doruğuydu görünen dünyanın nefesini ayyuka çıkaran hayatın merdivenleri.
AKÇAY- AĞUSTOS-2008
İbrahim Yılmaz
Ders niteliğinde, bilgi içerikli harika bir şiir
Yüreğinize kaleminize sağlık üstadım
Tam puanla yürekten kutluyorum
Selam ve saygılarımla...Özcan Akkuş
Bu şiir ile ilgili 127 tane yorum bulunmakta