GÖÇTÜ BABAM
Ölüm alır tek tek,
Ayak sesini bile duymaz insan.
Bir an gelir, alır babamızı
Yetim bırakır
Birden soğur dünya.
Simsiyah kesilir zamanın rengi,
Saatler durmaz ama akar içimize kurşun gibi.
Hıçkırıklar yükselir,
Yaşlar akar derin derin .
Ve ölüm acımaz hiç,
Düşünmez geride ne bıraktığını…
Babasız bırakır bizi ölüm,
Kolsuz, kanatsız, savunmasız…
Kalabalığın içinde yapayalnız,
Yetim…
Bugün,
Beni de bıraktı babasız
Göçtü dağ gibi babam,
Göçtü başımı okşayan o ağır ama sıcak el…
Artık dönmeyecek biri var soframıza...
İçimde bir çocuk ağlıyor şimdi,
Otuzunda ama hiç büyümemiş…
Hâlâ o eli arıyor,
Hâlâ o sesi bekliyor.
Ve sen ey Karacadağ’ın ulu çınarı,
Sadece bir baba değildin sen…
Cömertliğinle, güler yüzünle,
Kapına gelen her insana uzanan eldin.
Çocukların “şeker dedesi” oldun…
Viranşehir’de, Çınar’da, Derik’te, Ceylanpınar’da, Siverek’te…
Senin adın hep cömertlikle anıldı.
Allah’ın ihlâslı kulu,
Teheccüdsüz bir gece,
Namazsız bir vakit geçirmezdin.
Orucunla, duanla, edanla tertemizdin.
Kalbin pak, dilin sade, elin hep açıktı…
Ve şimdi,
Diyoruz ardından:
"Hacı Hasan Baba gitti…"
Bir mezar taşı gibi oturuyor göğsüme ismin,
"Babam" diyorum,
Ve ardından iç çekiyorum usulca:
Ulu çınar, yetim bıraktın bizi…
24. Mayıs 2025 ...
Mehmet Emin IŞIK
Kayıt Tarihi : 2.6.2025 00:09:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)