Enver Gökçe’ye
Sırtımızda eski bir ceket
Kırık bir bavul elimizde
Yürürüz izinde acıların
Yüreğimizin üstüne basa basa
Başımız eğik, bağrımız ezik
gözümüzde yaş, gönlümüzde yas
sarıp gurbet yorganlarına umudu
kör bir geçim uğruna düşeriz yollara
hicranı gözlerimize doluyarak
ve suluyarak yüreğimizde hüznü
yürürüz biçare acılı acılı
yürürüz can çekişe çekişe
tutunacak dal ararız, dinleyecek dost
ağlamak ve anlatmak için dünyaya kederimizi
ayrılık boranında korlaşır bağrımız
zorlaşır gülmemiz
solur da solur sevdamız yüreğimizde kımıl kımıl
dağlarca acılarla ve de sancılarla
yürürüz ritminde yürek atışımızın
yürürüz ritminde nefes alışımızın
yürürüz bitik un-ufak ola ola
onca yiğitliğimize bakmadan
hasrettir önümüzde sıra sıra
yol yol ayrılıktır
dağ dağ acıdır gidilen
gurbettir, derttir, mihnettir
sineye çekilen dizi dizi
Ne yana vursak
üstümüze kararır hava
şimşeklenir gökyüzü bıçak bıçak
bulutlar yığılır kalır gözlerimize
her kirpiğimizde bir deniz çalkalanır.
nereye varsak,
bağrımıza saplanır ayrılığın oku
devriliriz bir ihtiyar çınar gibi ağır ağır
garipliğimiz kuşatır dört bir yandan
bağlanır elimiz kolumuz
nereye varsak sarpa sarar yolumuz
hasret kalırız bir dost gülüşüne
hasret kalırız bir dost öpüşüne
düğün dernek kurar acılar içerimizde
çiçeklere kar düşer
umutları yel alır
ardımızda nice kimsesiz ölüler kalır
ölülerki bizim ölüler,
nasıl ki bu acılar bizimse
bir yanı buruk olur çırpınır yüreğimizde
bir yanı yaş olur süzülür gözlerimizde
akar
akar
akar
dökülür çile denizlerine
gurbet rüzgarlarınca acılı ıslak
tufan kopmuş yel savurmuş gayrı
oflamak vız gelir gönül fırtınamıza
umudumuz ekmeğimiz,
acımız kederimiz
bir kara sevdamızdır yenemediğimiz
gözyaşlarını saklama benden
kaçırma gözlerini gözlerimden
oy kurban olduğum
derincene bak
bu nasıl yazıdır ki
gözyaşlarımız
kemend olurda boğar bizi
ve ardına bakmadan,
siler gider izini umudumuzun
çıplak ağrılarla bağrımızı eze eze
taa… alnımızın çizgilerine yansır acısı.
ağrılar toprağında ağıt yakarak
bir yitik umutda yitip gitmişiz
gayrı dert filiz sürmüştür,
hüznümüzün tablosunda
bir direnç olmuştur bizde yaşamak
o artık karanlık bir gecede diş diş
ak yorgana geçirilmiş sancı
katmer katmer ülserdir midemizde
bir yara ki ayrılığın
bir yara ki yoksulluğun yarasıdır
oy kurbanım
toprak toprak koktuğumuz
nadas nadas süslediğimiz
ve de köy köy, ülke ülke
boynumuzu büke büke
ezgilere işlediğimiz
bir yarısı Türkiye’ de
bir yarısı yaban ellerde söylenen
eğin ağıdı türkülerimiz
…………………….
bilmem bu yürek nasıl dayanır
derdini kalem olup yazmaya
dil olup söylemeye
oy kurbanım oy
oyy da oy….
Nuri CAN 12/12/1980 Nijmegen
Nuri CanKayıt Tarihi : 15.7.2003 10:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

cümlesini lütfen yok sayınız.teşekkür ederim.
Murat Demir
bilmem gördünüzmü benim bu konuyu irdeleyen
Gurbet Eğledik isimli şiirimde vardır,yüreğinize sağlık.
Murat Demir
TÜM YORUMLAR (4)