Can vere vere yorulduk,
Denize, ormana, dağa,
Kalbin müstesna aşk kokusuna,
Sevdanın damlasına,
Sevginin masumluğuna,
Şiirlerin mısrasına,
Türkülere, şarkılara,
Ruhtan severken,
Vurulduk işte canlar.
Bir yudum sevgiye,
Duyulan saygıya,
Yürekteki güvene,
Gözlerden gelene,
Hasretle doğrulduk,
Ahde vefalı dostlara,
Unutkan akıllı postallara,
Özlemin dulda deresine,
Mutluluğun ruha adreslisine,
Yakan yüreklere vurulduk.
Bir damla sevginin kalbe düşüşüne,
Kıyamadığımız gülün ölüşüne,
Gönüldeki hazana kahrolduk.
Ağladık, üzüldük, tek olduk,
Kıyamam dediklerimiz bize kıydıkça,
Seviyorum dediklerimiz bizi soydukça,
Güne, geceye, sabaha, akşama,
Yaza, bahara anılar hüzün koydukça.
O vakit;
Hayatımızı sırtımıza vurup,
Bizi sahi demlerle tadlandıracak,
Gönül kahvesinde yudum yudum,
Gün gün, gece gece, hece hece,
Sevdaya uyandıracak cana gidelim.
Islak buğulu gözleri dem edelim.
Ne dersiniz sizi bilemem amma,
Vurulan yerlerimize merhemler sürüp,
Derdimize dermana olup aşka gidelim.
Kayıt Tarihi : 12.11.2021 08:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

"Aşk" ,"Işk" kökünden türetilmiş bir kelime olup, mana olarak da -Tıpkı sarmaşık bitkisinin kendisini ayakta tutan canlı payandalarına yaptığı gibi- severken boğup öldürmesi demektir.
Hayırlı, meşru, fıtri, makul ve baki muhabbetler dilerim.
TÜM YORUMLAR (1)