Garip turna bizi senden sorana
Şimdi bir yavruya kuldur diyesin
Aşkın zincirini takmış boynuna
Devr içinde Mecnun oldur diyesin
Gece gündüz ağlar hiç bir dem gülmez
Kurtulamam üç nesnenin elinden
Biri firkat biri gurbet biri aşk
Üçü bilmez birbirinin halinden
Biri firkat biri gurbet biri aşk
Aşktır beni sevda ile söyleten
Ben güzelim deyu havadan uçma
İndirirler seni el yaman olur
Siyah kaküllerin gerdana saçma
Bad eser dağıtır yel yaman olur
Güzelsin sevdiğim sen de bilirsin
Yaktı beni aşk oduna o yanmaz
Ya ne dersin merhametsiz o yâra
Seher oldu feryadımdan uyanmaz
Umarım ki öte bülbül uyara
Ben âşıkım el göğüste yüz yerde
Behey dilber sana gönül vereli
Bana hasm olmadık kullar mı kaldı
Dasitan eyledin illere beni
Halim söylemedik diller mi kaldı
Ferhad gibi yol eyledik dağları
Ey peri cihana sen gibi dilber
Ne geldi ne gelir ne gelse gerek
La'lin gibi Lokman tiryak-ı ekber
Ne buldu ne bulur ne bulsa gerek
Cefaya başladı kadd-i mevzunum
Ne kıyas edersin behey bî-vefâ
Şu dünyada sensiz olamaz mıyım
Nice bir cefalar edersin bana
Ben kul olur sultan bulamaz mıyım
Ezelden beklerim ben gamhâneyi
Bülbül ne yatarsın yaz bahar oldu
Çağrışup ötmenin zamanı geldi
Serviler yeşerdi çiçekler doldu
Cana can katmanın zamanı geldi
Benim yarim yanakları allıdır
Hey ağalar bir sevdaya uğradım
Ah ettikçe gözlerimden kan gider
Avar'oldum elim ermez işime
Düşünürken akşam olur gün gider
Yaz gelince Arap atlar yarışır
Bugün ben bir güzel gördüm
Hilal kaşı keman olmuş
Dili bülbül saçı sümbül
Yanağı erguvan olmuş
Dedim dilber ne ağlarsın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!