Geri sayımı başlamıştı hayatının... Hayata borcu olan son nefeslerini sıralıyordu ardı ardına... Günlerden haftalara, haftalardan aylara, aylardan yıllara tümlediği ömrünün bitiş çizgisine yaklaşıyordu....
Bu nasıl bir çözümsüzlüktü? Tek bir bilineni bile olmayan denkleminin sonsuz cevapsızlığında savruluyordu... Hayata mahkum olmuş, duyguları pörsümüş, ruhu dağılmış, hayalleri çökmüş, yorgun, umutsuz biriydi artık...
Çemberin dışında olmak istemeyen ama çemberin içine bir türlü giremeyen biriydi... Ömrünce çemberi daraltmayı ve az- öz kılmayı zamana bırakan ama zamana yenilen biriydi... Başkalarını kendi karanlığının korkutuculuğundan ve soğuğundan korumaya çalışırken, kendi karanlığında boğulan, üşüyen, korkudan kaskatı kesilen biriydi...
Kendi kendine yetmediği, kendi kendini dolduramadığı bu hayatta, başkalarına yetmeye çalışmak, kendi boşluğundan taşıp onları doldurmaya çalışmak ne zordu... Ne zordu kendi her an ölmekteyken, başkalarına her gün can katmaya çalışmak...
Koskoca canlı bir bedene, koskoca ölü bir ruh sığdırmak ne zordu... Ne zordu tıkalı nefeslerine zoraki bir gülüş kondurmak... Ölüyken yaşamak, yaşarken ölümden kaçmak ve ölümü özlemek ne zordu...
Sevgi yeter diyorlardı, sevgi umut katar diyorlardı... Evet sevgi umut katıyordu ama sevgi yetmiyordu hayat savaşlarında... Sevgi hayata karşı koruyamıyordu onu ve o sevgiyi koruyamıyordu hayata karşı... Sevgi hayattan yara alıyordu, sevgi kanıyordu... Sevgi umut katarken, hayat umut çalıyordu... Hayatla sevgi iki ezeli düşmandı sanki... O yüzden değil miydi sevgiyi hayattan uzak tutmaya çalışması? O yüzden değil miydi sevdiklerini kendinden uzaklaştırmak isteyişi?
Konuşurken susuyordu hep, susarken konuştukları duyulmuyordu... O hep neşeliydi pembe çerçevelerin yansıyan yüzünde, onun hüznü okunmuyordu, cam sırlarının ardında tutuyordu kendi nefessiz hüzünlerini... Kendi ölümünü yaşam perdesinin ardında yaşıyordu...
Geri sayımı başlamıştı artık... Yaşamayı, varolmayı başaramamıştı bu hayatta... Tek umudu yok olmayı başarabilmekti... Jübilesinde şahlanmak ve kendine yetebilmekti... Tek isteği ruhunu özgür bırakmaktı... Tek isteği huzurdu.... Huzur kapıdaydı... Kapı açılmayı bekliyordu geri sayımın son demlerinde...
Funda GülsevenKayıt Tarihi : 3.1.2008 13:39:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
ve O'na yani hayata karşı son bir şarkı çınlıyordu ruhunun sızlayan tellerinde... Hayata ve sevdiği herkese ruh çığlıklarıyla haykırıyordu... Bir gün anlayacaksınız diyordu... Bir gün anlayacaksınız... Bir gün anlayacaksın neden sessizce gittiğimi / Senden vazgeçmek uğruna nasıl bir savaş verdiğimi / Mevsim kış olur hani bir yudum güneş bulamazsın / Sonsuz uçurumlardaki çiçeklere dokunamazsın / Her sabah bir sayfa daha eksilip gidiyor ömrümden / Ömrümün yıkıntılarında can çekişiyor umutlarım / Ellerimde acılar ellerini tutamam kıyamam kıyamam sana / Yollarımda ayaz var yaklaşma yollarıma kıyamam kıyamam sana / Karanlık gecelere ortak edemem seni kıyamam kıyamam sana / Leman Sam

Geri sayımı başlamıştı artık... Yaşamayı, varolmayı başaramamıştı bu hayatta... Tek umudu yok olmayı başarabilmekti... Jübilesinde şahlanmak ve kendine yetebilmekti... Tek isteği ruhunu özgür bırakmaktı... Tek isteği huzurdu.... Huzur kapıdaydı... Kapı açılmayı bekliyordu geri sayımın son demlerinde...
Sevgili Funda,okudukça içim titredi ürperdim(( Duyguları kalemine çok güzel yansıtmışsın sanki kendimden bişeyler buldum içinde...Yüreğine sağlık canım...Yüzün her daim gülsün inşallah:) Sevgiyle kal...BAHAR...
ömrün bereketli yüreğin ve kalemin üretken olsun.
saygılar
kutluyorum sevgili saire
TÜM YORUMLAR (3)