Boşlukta solar ruhum derin bir hüzünle,
Zihnimdeki karmaşa çığlıkla sohbette.
Düşlerimin düştüğü yer bir mezarhane,
Işığım gizlenir, gelir nihayetim.
Gördüğüm şey karanlık, nerede aydınlık?
Sesimde bir urgan, onun derdi yalnızlık.
Aklım firar etmiş, menzilim tam karanlık,
Zamanım durunca, gelir nihayetim.
Dimdik kıvranırım, sağımda ve solumda,
Açsam şu yüzümü, değer sığ karanlığa,
Yerim dar, yurdum yâr, çıkınca divânına,
Mahcubiyet iner, gelir nihayetim.
Bir gün erimiş bir gölge çıkar karşıma,
Kızgın ve öfkelidir, şaşarım tavrına,
“Hamdım, piştim de yandım” deyip durur bana,
İsyanım kaybolur, gelir nihayetim.
Zorluğa aldanma, şu görünen surettir,
Başta rüya sanırsın ama pek gerçektir.
Cihan da, ay da, güneş de bizzat kendidir,
Görmeyi bilince, gelir nihayetim.
20 Mart 2025 Perşembe
Serpil ÇavuşoğluKayıt Tarihi : 7.5.2025 21:04:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!