Yanık sesli Eylül’ün saçlarına asardık masalları
Ellerimizde bir tutam yalnızlık olurdu an
İç sesimizin şarkıları çalardı eskimiş radyolarda
Adımızı savurur iken uzaklara hazan
Umarsız bir çocuktu oysa seninle yalnızlığım
Zeytin bakışlarınla boyardım bütün kâinatı
Korkumun sürek avı olurdu yüreğimdeki isyan
Hayat hattında acemi tayfalardık.
Ne avunduk sevinç müsveddeleriyle;
aşktan ikmale kaldık...
Bak her sabah bağıran yeni sabaha,
artık iklimler değişmiş, kuşlar da gitmiş,
Devamını Oku
Ne avunduk sevinç müsveddeleriyle;
aşktan ikmale kaldık...
Bak her sabah bağıran yeni sabaha,
artık iklimler değişmiş, kuşlar da gitmiş,



