sararan o eski sokakta yürürüz belki
sundurmaların gölgesiz vakitlerinde,
göğü fethe yeltenen kuşları seyredip
inci kaftanın grisine aldanarak..
doluluğuna dizgin vuran leylaklar
geçmiş
sırtımızda arşı yakan balmumu sızısı..
yürürüz;
devrik merdivenlerde unutup yalnızlığı,
sessizliğin kepenkleri inlemeden...
metruk ıssızlığa tutunmayı unutturur sokak
eski çeşmeler sarar belki
yarının yaralarını,
su gibi akar
dün karası ömrümüz kurnalardan
yağmalanmış günler açar iliklerimiz...
iğne oyalı dalların gölgesinde
dinleniriz belki
sokağın hakimi ıhlamur altında,
vaveylasını g/izleyen çayımızın deminde,
yorgun cümlelerin
sıcacık buharı yükselirken..
yılları yarılamış, hazan bakışlı sokakta
kanıksanmış anılar bacalardan tüterken
yürürüz belki..
geçeriz;
ince boylu kavakların
beyaz kağıtlara ah döşediği yollardan,
durmayız gözü yaşlı kavşakların
yas köşelerinde.
kastederken mevsim heybemizde ki sevdaya,
göğsümüz kormuş,
gözümüz körmüş aldırmadan
yürürüz köz üstünde ,
usul usul geçeriz belki o eski sokaktan......⚘
.....özlem/
ekim/yedi
Kayıt Tarihi : 7.10.2025 18:22:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!