Gökyüzünün feryatları ile bölündü uykum
Gecenin bir vakti saat ise tam üçü gösteriyordu
Şimşekler çakıyordu hınca hınç, feryat figan
Gecenin karanlığı aydınlanıyordu ışıklarıyla
Yağmur yağdıkça yükselen toprağın kokusu
Ölümü anımsattı ruhumun taaa derinliklerinde
Son günüm olduğunu düşündüm, nedensiz garip bir şekilde
Boğazım düğümlendi yutkunamadım adeta
Gözlerimden yaşlar süzülmeye başladı
Yağmura eşlik edercesine akıyordu.
Sevdiklerim geldi aklıma çocuklarım geldi
Ne yaparlardı ölsem diye hayale daldım
Sonra beni kıranlar üzenler yok sayanlar
Hepsi bir bir canlandı gözümde helallik istercesine
Sırtımı dönmek istedim o an hepsine.
Sanki intikam almak istercesine
Ama o merhametim varya benim merhametim
Yüreğime hayır diyerek durdurdu yine beni
Usulca Helal olsun dedim gidin şimdi gidin
Önce tabutun geldi gözümün önüne
Yeşil değil de mor bir örtü vardı üzerinde
En sevdiğim rengi örtmüşlerdi gülümsedim
Sonra musallığa taşına koydular usulca tabutumu
Kimse yoktu Sanki Üç beş insan tabutumu taşıyacak kadar
Ha birde evlatlarım vardı yanı başımda en çok onlar ağlıyordu tabutumunun başında
Yaşarken kim vardı ki yanında şimdi kimi bekliyorsun dedim usulca kendime
Gözümden yaşlar yağmurla yarışırcasına akıyordu
Mezarımı gördüm, usulca yerleştirdiler
Sonra yavaş yavaş toprak atmaya başladılar
Sanki İçimden bir şeyler koptu o an
Birden gök gürledi şimşekler çaktı
İrkilerek açtım gözlerimi, bir hayalin içinden geçmiştim
Tüm gerçekliğiyle, ölüm vardı unutmamalıydık
Şükrettim Allah'a binlerce kere, aldığım nefes ve sağlığım için
Gün ağarmak üzere alacakaranlık etraf ezan sesi ile kalbim ferahladı
Ve ben duanın geri dönmediği bu saatlerde hepimize dua ettim
Yağmurun eşliğinde, şimdi bu şiiri dinleyen okuyan herkese
Tüm kalbimle dualarının kabulünü diliyorum yaradan'dan
Kayıt Tarihi : 21.6.2025 13:57:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!