Gece, İsmimi Unutmuşken
Saat on iki duvarlarda çınlıyor ölgün bir nefes,
Hayallerim oldu evet, hemde çok oldu ama neyim eksikse o, yine hep o,
Kalbimde küçük bir çatlak köşede susuyor heves
Bir işaret bekliyor gibiyim gelmiyor… gelmiyor.
Bir sandalye bekliyor gölgelerarasında
Pencere aralığından içeri loş bir ürperti sızıyor
“Her şeyden elimi, ayağımı çek,” diyen bir ses duruyor,
Gecenin kuşu konuyor omzuma, fısıldıyor yalnızlık
Bir vakit şakıyan düşlerim, şimdi kurumuş bir yaprak
Lambanın camında yüzen solgun bir çiçek;
Adı hatırlanmayan bir sabır, kimsesiz bir dua;
“İçimden hiçbir şey gelmiyor,” derken dilim titrek,
Kapının eşiğinde bekler bir hüzün: “Bir daha… asla.”
Neşeyi gömdüğüm çekmecede paslı bir anahtar,
Anahtarda eski bir ismin baş harfi yarım;
Şiirimi tutan ip koptu kelimeler
darmadağın, dağlar;
Ve kalemim bir yas ilahisi gibi ağır, ağır ve yarım.
Yine de, ey gölge konuşma bu kadar sert
İnsanın karanlığı bazen yalnız koru saklar.
Küllerin altında bur kaybolmuşluk
Bir harf, bir hece, bir nefesle yeniden dökülür
Bak: Zaman zembereğini geri sarmaz, bilirim;
Ama bir nabız, bir mısra, bir kıvılcım yeter.
“Uzaklaş,” dediğin yerden ben usulca geri gelirim,
Ve sen “Asla,” dedikçe içimde fısıldarım: “Yeter yeter
Ben, eksik kalanım eksik kalarak tamamlanırım.
Küllerimde gizli kıvılcımı üfleyen bir an,
Sen “Bir daha asla,” dersin ben “Yine de” diye uyanırım.
Kayıt Tarihi : 25.10.2025 22:23:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!