Doğdu yaşamaya lise ile devam ediyor
On iki mart'ta bir gün
Bir şiir duyuldu
Şiir demek ayıptır
O yeniden doğuştu
İstiklal marşı adı
Çanakkale savaşı şehitlerin yarası
Göz kırpmadan savaşan insanların yuvası
Müslümanlar gelince, Allah birdir deyince
Çanakkale kurtuldu şehitlerle birlikte
Celalin cemali sarıyordu bu iki cihanı
Yarin güneşi okşuyordu iki zamanı
Böbürlenme insanoğlu eğer olmasaydı yar
Eylermiydi sence celal yine iki cihanı?
Mevcudi sabır ile daldım sabır dergahına
Sabrı iltica ettim dergahlardan bu dergahta
Sabırla ulaştım zülcelalin huzuruna
Anladım ki o an huzur-u zülcelalin anahtarı
Dergah'ül sabrı ilticadan geçiyor
Doğmuş olmanın sakıncası yok mu derler
İnsanlık denilen dertten yara alırsın
Nicedir burada imtihanlara girer
Bu dünya seni ezer geçer, yaraşır mı?
Doğuşunun bedduası var, derler nice erenler
Düşkün-i âfâk-ı mağmûm, bî-şühûdet âb-ı dûd olur,
Yâd-ı nîr-i hüzn ü râh-ı hicrân arş-ı şâd olur.
Derd-i hüzünle dolmuş cân, perîşân-ı zâr olur,
Girift-i gurbet bağrı, mihnet çekse dâd olur.
Kalabalık içinde sıkışmış, otobüsün içi gri ve soğuk,
Yüzlerdeki ifadeler yorgun, umutsuzlukla dolu.
Camın buğusuyla bulanıklaşan manzara,
Ruhlar paslanmış gibi, umutsuzlukla yüklenmiş bir yük vagonu yola koyulmuş.
Koltuklar dolu ama içi boş, gülüşler donuk ve soluk,
Gözler meftun ve müzmin bir halede,
Yüzü dertle, dermansız salhade.
Sîneden süzülen keder taşıtır,
Hüzünlü nakışlarla bezenmiş hâle.
Gönül güneşe verir ise kendini,
Zahirde suret arama söyle sen,
Sanki güneşe değil mi yürek ten,
Gözlerde güzellik, gönülde hülyâ.
Duvarlar yıkılsa da izi kalır,
Mazlumların içinden çıkar zalim
Düşmanlık eder dost gibi süslenir halim
Derman arayan mazlumlar kurtulmaz bu belâdan
Çıkar ortaya yine en büyük zalim, hain
Yıkılır sevgiler, umutlar solardı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!