Her sabah,
Vazgectiğim yaşantıma,
Günaydın diyerek başlıyorum.
Bir umut içinde.
Kırgınlıklarım,
Kızgınlıklarım,
İstemeden yada isteyerek kırdıklarım. Pişmanlıklarım,
Keşkelerim,
İyikilerim,
Her gecenin sabahında,
Her an aklımda.
Benimle uyanıyor yeni güne.
Kalkıyorum,
Pamuklara sarılmamış bedenimle,
Buzdan şato yapılmış kalbimle,
Günaydın deyip,
Sabahı, güneşi selamlıyorum.
Sonraaaaa
Bir kahve alıyorum elime,
Tadı acıııııı şekersiz,
Önü kapalı,
Karanlık dünyayı seyretmek için,
Yürüyorum pencereme.
Hayalini kurduğum yaşantımda,
Uzak.....
Mecburiyetini kabullendiğim dünyamdan,
Küçücük penceremden,
Gülümsemeyi ihmal etmeden,
Yeni güne bakıyorum.
Sonra atıyorum kendimi.
Mecbur kaldığım,
Nefesi içime çekmek için,
Bu yabancı şehre.
Yol boyunca saydığım taşlar,
Aralarından inatla çıkmış,
Çiçekleri görmezden gelmeden,
Yanımdan sessiz,
Sedasız geçen,
Kedilere,
Köpeklere,
Gülerek yürüyorum tek başıma.
Olur olmaz,
Kafamın içinde cevapsız sorular,
Ve arkasında,
Onu kovalayan tilkilerle,
Bu hayatın içinde,
Var olmaya devam ediyorum aslında.
Bir deniz kenarında,
Dalga seslerinin içinde buluyorum kendimi Manasızca,
Kıyıyı döven,
Hiç vazgeçmeden birbirini takip eden,
İrili ufaklı,
Dalgaları seyrederken
Kaybediyorum kendimi.
Huzur işte.....
Bağıra bağıra şarkı söylüyorum.
Sonrada....
Kimse görmeden gözyaşlarımı siliyorum. İçimdeki herşeyi burada yaşayıp,
Burda bırakıyorum,
Tek başına
Söverek ve severek.
Dönüş yolunda,
Ellerimde en sevdiğim meyveler,
Yürümekten hiç korkmadığım yollar,
Dik rampalardan bana eşlik etmekte.
Hiç bıkmadan,
Vazgecmeden,
İnatla yürüdüm,
Gidemediğim gerçek evime.
İstedğim yer olmasada,
Mecburen burdayım işte.
İçim buruk,
Kalbim kırık,
Yüreğim yorgun,
Bak......
Gece oldu bile,
Bir gün daha bitti.
Ömrümden bir gün daha,
Kayıp gitti ellerimden.
Sonra uzanıyorum yatağıma,
Bütün hayatımı,
Gözümün önünde,
Tekrar yaşıyorum içimde
Ne eksik, ne fazla,
Ellerim kelepçeli,
Kalbim esir.
Gardiyanım başımda,
Cezam müebbet,
Ranzamda hayallerle,
Mutluluğu yaşamaya,
Kaldığım yerden devam ediyorum.
Şimdi diyeceksin,
Çıktın yaa dışarı,
Kaçsaydın,
Kaybolsaydın,
Denemedim mi sanıyorsun,
Her kaçtığımda cezam katlandı,
Her seferinde yakalandım,
Saklanamadım ki !
Peşimden geldi geçmişim,
Ve vazgeçemediklerim.
Yoruldum artık.
Bıktım,
Usandım,
Son deminde,
Hayatın içinde kayboldum.
Razı geldim kaderime.
Güneşi görmek için,
Sabahı sabırsızlıkla beklıyorum,
İlk gün ışığının,
Bana kaç kilometre uzaklıkta,
Gelmesini bekliyorum.
Yaşayamadığım umutlarım gibi,
Yüreğim yangın yeri,
Bakma sen,
Aslında ne çok söylenecek söz,
Daha yazacak neler var.
Ne yazabilirim,
Nede anlatıp,
Seni dertlerimle üzerim.
Ben işte,
Biçare hayatın içinde,
Bir yaprak misali,
Rüzgar nerden eser,
Nereye savurursa,
Peşinden sürüklenerek,
Estigi yere kadar savruluyor.
Olur da,
Yanan bir ormana,
Sürüklerse beni rüzgar,
Kader işte.....
Kül olurum,
Sessiz sedasız,
Yok olurum,
Kimsede farketmez yokluğumu.
Çekip gitmiş olurum,
Bu acımasız dünyadan,
Mutluluk hak edene değil de,
Herkese denk düşse keşke,
Çok mu olur bu hayata.
Hadi gel artık,
İçim üşüdü,
Kapat ışıkları,
Bende gözlerimi kapatayım,
İyi geceler yeni gecem,
Yaşayamadığım gençliğim,
GEÇ KALMA RÜYALARIMA
BANA GEÇ KALDIĞIN GİBİ......
Kayıt Tarihi : 26.9.2025 00:22:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!