Gazze'nin üstüne çöken gece,
Ne yıldız var, ne umut, ne çare…
Bir çocuğun gözünde dünya yıkılmış,
Kumdan oyuncak değil, ceset taşıyor elleriyle…
Adı Muhammed belki — belki Mustafa ,belki hiç konulamamış…
Doğarken bombayla tanışmış,
Süt yerine barut kokusu dolmuş ciğerine,
Beşiği siper, ninnisi top sesleri…
Açlık, ekmeğin yokluğu değil burada,
Merhametin, insanlığın yokluğu...
Kuru dudaklarında “ümmet” kelimesi çatlamış,
Ama ümmet nerede?
Siz mi ümmetsiniz?
Alışverişte pazarlık yapan,
Taksit taksit insanlığını kaybeden,
Sessizliğini şık paketlerde saklayan siz mi?
Muhammed bakıyor o gözlerle,
Ah o gözler…
Kıyamet günü karşımıza dikilecek gözler…
Ve diyecek:
“Hasmımızsınız siz.
Biz açken doyan,
Biz ağlarken gülen,
Suskunluğunuzla bizi öldüren siz.”
Sakın unutma,
Bir çocuğun duası,
Bir milletin bedduasından daha ağırdır,
Ve gök sabreder ama unutmaz…
Gazze yanıyor.
Küllerinden doğan her çocuk,
Size bir dava dosyasıdır ahirette.
Ve biz…
Biz ellerimizi kaldırıyoruz şimdi,
Ama bu kez mazlumlar için değil,
Kendimiz için…
Affedin.
Sustuğumuz için,
Alıştığımız için,
Unuttuğumuz için…
Affedin…
Eğer hâlâ geç kaldı denmiyorsa.
Kayıt Tarihi : 21.7.2025 15:46:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!