Dinî duyuşlarla hassasiyet kazanmış, estetik rüzgâr(lar)ıyla kanatlanabilmiş, soylu bir başkaldırış yolculuğudur şiir...
Bir sır gökyüzünü, lebaleb saran
Bilir de keşfine, çıkmaz mı seyyah
Değil mi ne varsa, sonunda varan
Topyekûn birebir ifşâsı Allah!
Koftiden doğrular, âlemi dünya
Uyarır bazen hayat, zaman içinde birden
Ve sesler duyulmakta, âdil kuytu kabirden
Sessizlik yankılanır, karanlık köşesinde
Söyler durur.. sürûr bu hayatın neresinde
Çok uzun sanırken, çok kısa ömür
Bu karmaşaya bir ben miyim tutsak
Yalnız kuşlar mı ki, uçarlarken hür
Yalnız onların mı, umutları ak
Mevsimler mi kırgın, aylar mı mahzun
San'at denilen mefhûm, madde ya da taş değil
O ruhun ihtiyacı, aç mîdeye aş değil
Kasım/2016
Sanki gönlüm kabir dibi
Kendimle sürtüşen benim
Son yağmur damlası gibi
Toprağa üşüşen benim
Ve ah an be an yaklaşan;
Ne bir yanardağ ısıtır, ne avuç içinde mum
Sarıkamış’ta doksan bin askerle üşüyorum
Aralık/2018
Şânı, ihtişamıyla haşmetimiz Ramazan
On bir ayın ufkunda hasretimiz Ramazan
Toplansa tüm baharlar yine de eşi olmaz
Lebaleb cihanda gül demetimiz Ramazan
Kutlu bir tablo gibi, gökkuşağı renkleri
Ramazan’ın saymakla tükenmez ahenkleri!
Şubat/2025
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!