kalp ağrısı ve baş ağrısı
bu yolun yok Farsçası
anlatamadığım kelimelerin huzurunda
hazirolda bitkin bir asker gibi kaldım
kalakaldım
boğazımdan fışkırmayan sesler
hiç gerçekten güldüğüm olmadı
yarattığım fügde güldüğüm oldu
şuursuz hüviyetimden kırmızı bir pişmanlık
biraz da grinin tonları damladı
siyah ve beyaz gibi yüzüm ve fügüm
fotoğraflarda flu çıkıyor dudaklarım
Annem saklardı dizimi namusu gibi
açık paça gördü mü sakınmazdı dilini
üç kuruş günahı ton ton günahla kapatırdı
dualarla yamardı yırtılan çatımı
hiç büyümedim onun gözünde
boyum hala seksen santim sanki
arka çıkmadılar bana hiç bir zaman
yardım eli bulamadım omzumda
göremedim kendimi aynalarda
silmediler gözyaşlarımı hiç silmediler
kaybettim kendimi şuursuz banklarda
kaybettim hüviyetimi kaldırımlarda
hayatımın ne denli iyi olduğu tartışılır
gülerim sürekli, konuşurum devamlı
ne de olsa zor içimdeki acıyı bastırmak
güvenemem insanlara
parçalandım zamanla
umursanmam fazla
hayallerimi küllükte söndürdüm bugün
kendimden vazgeçtim bugün
doktorun kollarına bırakacağım kendimi
ilaçlarla sevişeceğim belki
gözlerimi kökünden koparacağım
zira gördüklerim delirtiyor beni
kursağımda kalan küfürlerle doğdum bugüne
intravenöz tütünle birleşmiş kafein
ayık tutuyor bedenimi
ağıtlar yakıyorum biten her cigaraya
ağıtlar yakıyorum giden dostlara
morarmış gözaltlarımı kafein ve tütün gözaltına aldı dün gece
ne kadar rezil bir adamım?
bileklerimden suretim akıyor
cebimdeki 80 lirayı sigaraya basıyorum
günde 1 paket ziftle sonun yolunu yakınlaştırıyorum tenime
kaç kere düştüm bilmiyorum
her düşüşümde daha da derine
jileti kalbimle raks ettirene kadar bakirim
acı denen şeyi resme dökmeyi ders belledim
vatanımın başbakanını karanlığa maphus ettim
kalabalığın içinde çiziklerimi mest ettim
duyan olmadı
içimdeki kahkahaları bir pabuca sığdırmaya çalıştım
babalar günü bugün
elimde kırık bir kalem
masamda kredi kartları duruyor
tıpkı babam gibi
üstü karalanmış
içi boş, yığın dolusu para



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!