Alnında ter tanecikleri tomurcuk, tomurcuk. Gece lambasının loş ışığında yastığına yayılan kumral saçlarının üzerinde gizemli gölgeler geziniyor.
Mışıl mışıl uyuyorsun, tavandaki gölgelerin gizeminde masada vazodaki dünden kalan o kıpkırmızı güller diriliğini koruyor.
Büşra senin titizliğini bildiğinden çiçeğin suyunu sık, sık değiştiriyor.
Sahi kim getirmişti gülleri, tabii ki o müşfik çirkin adam; çirkin ama sempatik doktor Yalçın.
Dağların dorukları dumanlı olur
Geriye dönmez savaşçılar...
Fırtınayla yıkanmıştır ömürleri
Karla yıkanmıştır yüzleri...
Bu yüzden asla vedalaşmaz
Devamını Oku
Geriye dönmez savaşçılar...
Fırtınayla yıkanmıştır ömürleri
Karla yıkanmıştır yüzleri...
Bu yüzden asla vedalaşmaz
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta