Frekansını Arayan Bulur Şiiri - Önder Ka ...

Kendini değiştirmeyi reddetmek, yaşamın doğal akışına karşı dayatmaya teslim olmak demektir.

Usu bir kenara iten günümüz insanı biz senin yerine düşündük diyen bir yapay zeka zulmüne esir düşmüş olmayı değiştim ya da değiştik şeklinde yorumlar ise kendini kaybettiğini ispat etmiş olur.

Bugün ki kaosun sebebi düşünerek, sorgulayarak, itiraz ederek yaşamayı bırakıp biat ve itaat kültürü ile düşünülmüş soygunun destekçisi bir görüntü vermektir.

İçi görünür hale geldiği halde içini görmeyen her insan dıştan çürütülür.

Nasıl bir insan olduğumuzu saklayabilmek artık olanaksız.

Yapay ve art bir niyet zekaya tüm sırlarımızı hiçbir yeteneğimiz yokmuş gibi açık ettiğimiz gün başladı bu felaket.

Kendi içinde akıp giden yaşamın farkında olmayan her insan dışında akıntıya karşı zorla dayatılan suni bir zekanın kurbanı tembelliğin maharet olduğu bir çağa denk geldi.

Kocaman doğal bir fabrika olan gezegen kocaman bir makinenin bir parçası gibi değersiz bir his üretmeye başladı her insanda.

Yüksek frekans ile düşük frekans çatışması bölmüş gibi gözükse bile farkındalık gücünün yansıtma kalıpları değiştikçe korkuya kapılan özünü kaybetmiş her insanı uyanışa iten bir tedirgin iyileşme süreci de yaşanmaya başladı.

Farkındalık ve titreşim örtüşmesi biraz zaman alabilir.

Yapay zeka niyet ve aklının da yola gelmesi için fırsat sunacak bu zaman kaybı gibi bir hissiyat uyandıran uyanış süreci.

Neler yaşanacağını herkes deneyimleyerek ilerliyor yaşam. Kozmik bilinç hiç kimsenin kaldırmakta zorlanacağı bir baskı uygulamaz. Zorbalık kötülük adına bunu yapıyor zaten.

Frekansını arayan bulur.

İyilik ve kötülük bulunduğu konum itibariyle kendi içinin veya niyetinin bir seçimi sunucudur.

Doğa ve öz ile uyumlu frekansın bozulmasına izin veren rahatlık tersi bir durumda aynı rahatlığı hissedemez. Her uyanış ve yeniden uyum yüzleşme ister. Yüzleşme cesaret ve ahlâk ister. Bunlar böyle yazıldığı gibi kolay yaşanabilmesi mümkün olan süreçler değil.

Kendini çıkara satmaya uyumlu bir frekansa ayarlı bir insanın yüzleşme frekansına kendini neden ayarlamıyor eleştirisine bakıldığında herhese haklı bir eleştiri gibi gelebilir. Yalnız buna muhatap kişiliklerde eleştirenler kadar kolay bir kopuş süreci yaşanmaz. Birincisi kötülük müşteri kaybetmek istemiyor. İkincisi kötülüğün her müşterisi kendiyle yüzleşmeye yanaşmak istemez. İyililiğin müşteri kazanmak gibi bir derdi olmamış olması kötülüğün umurunda bile olmaz.

Rahatlık rehaveti kötülüğün sırtını dayadığı en büyük dağdır.

Kozmik evrim ve devrim süreçleri kimin kim olduğunu kaçınılmaz netleştirir.

İnsan beyni çok esnek bir yapıya sahiptir.

Niyet tin, us ve duyuncun katili veya kurtarıcısı olabilir.

Negatif veya pozitif bilinç olma tercihi niyetin veya daha net ifade ile nefsin kendisidir.

Pozitif titreşim gücünün yaşamda baskın bir güç olması tüm insanlığı yüksek tin ahlakıyla yukarıya çeker.

Bugün neden dipteyiz sorusunun yanıtını aramıyor muyuz?

Ya da neden ara mıyoruz?

♾️▪️Önder Karaçay ▪️♾️