bak yine yolumu kesti
ilham denilen şaki
sağa döndüm sola döndüm
uyutmuyor be aslı
türlü hekime başvurdum
bir sürü kocakarı ilacı denedim
anarşist bir eylem ortasında
legal bir aşktı bizimki
biz gözyaşartıcı bombanın
biber gazıyla değil
sevgiliden ayrıldığında ağladık
ellerimiz
Dostlarım gibisin sen de Ankara
Sıcak gülüşlerin ardında
Bir buzul dağın var
Parçalı bulutlu
Açık güneşli
Sağanak yağışlı
seninle yaşadı gönlüm
baharı güzü
dayanılmaz oldu hasretin
dağlar misali
ne zaman elime almaya kalksam
ferhat misali gürzü
GALİLEO
BOŞUNA AFOROZ EDİLİP
ENGİZASYONA ÇIKMIŞSIN
GALİLE EFENDİ
DÜNYA SENDEN ÖNCE DE YUVARLAKTI
SENDEN ÖNCE DE
haylaz çocukların
annelerinin eteklerini
çekiştirip durdukları gibi
sizde birbirinizin
eteğini çekiştirip durun
idare edebildiğiniz kadar
Senden başka yol bilmem
Eksenimsin sende dönerim
Mevlevi dergahında semazen gibi
Aşkınla yanar aşkımla sönerim
Çekilir dert değilmiş aşk
GÜLDEN GÜVENÇ'E SEVGİLERİMLE
geçerken akıncı gibi ovadan
canlandı mı tarih gözünde gülden
gönlünden gönlüme köprü kurmuştum
duvarını sevgi ile örmüştüm
kapısına kilit vurmuştum
ne yapayım habersiz çaldılar seni
Bu sefer gerçekten de sonundayız sanırım yolun. Sanırım ayrılacak ellerimiz ve son defa kucaklaşacağız bir şeylerin bittiğinin farkına varıp.Dört yıl boyunca kanımızın kaynamadığı, hep itici bulduğumuz, görmek istemediğimiz arkadaşlara bile buruk bir tebessümle bakacağız.Keşkelerimiz bizi pişmanlığın dehlizlerine sürükleyecek.Sahi yaşanan zaman ya da yaşayamadığımız zaman nereye gider diye sorgulayacağız dönüp geçmişimizi.
Acı tatlı bir çok anıya gebe dört yılımız gözlerimizin önünden bir film şeridi gibi kayıpgeçecek.Başarılarımız,başarısızlıklarımız,mutluluklarımız,hüzünlerimiz,sevgilerimiz,nefretlerimiz bir yumak oluşturup yüreğimizin başında bağdaş kurup oturacak.
Olanca tazyikine, yüreğimizi sıkıştırmasına,hadi söyle de sen de kurtul o da kurtulsun ikazına rağmen bir türlü diyemediğimiz iki kelimeden müteşekkil “seni seviyorum” klişesi bugün belki de tüm anlamını yitirecek. Bu seni seviyorum, bir daha görüşemeyiz anlamına bürünen hüzünlü bir veda sloganına dönüşecek.Keşkelerimizin gün günü artmaması için keşke birbirimizi sevdiğimizi söyleyebilseydik. Sırf insan olduğu için bugün öldürülen onca insanın yerine, keşke birbirimizi sırf insan olduğumuz için sevdiğimizi söyleyebilseydik.Ve bu ayrılık seremonisinde seni seviyorum lafı “gözün çıksın “anlamını taşımasaydı.
Nefretimizi, kırgınlığımızı, kızgınlığımızı, saldırganlığımızı nasıl olanca haşmetiyle ortaya koyabiliyorsak; sevgimizi, dostluğumuzu, kardeşliğimizi, yardımımızı, şefkatimizi,bağışlayıcılığımızı,hoşgörümüzü de öylesine coşkun gösterebilseydik..Bunu bizler,yani okumuş insanlar,yarının büyükleri, eğitimcileri gerçekleştiremeyecekse,sevmeyi bile beceremeyecekse, dünyanın gidişatından memnun olmama gibi bir hakka nasıl sahip olabiliriz.
Sevgisizlik değil mi? Bugün dünyayı savaş cehennemine çeviren, göz yaşına boğan,çocukları yetim bırakan, insanları kaderine terk eden. Bizim paylaşamadığımız ne var.O benden daha çalışkan,notları daha iyi diye bir insana gıpta ile bakabilir,kıskanabiliriz ama ondan nefret etme hakkına sahip değiliz. Kafası kel, gözü şaşı, ayağı aksak, burnu uzun, gözlüklü, kulağı büyük diye insanların kendi elinde olmadan yaratanın öyle uygun görüp yarattığı için sahip olduğu özellikler nedeniyle bir insanı aşağılayıp, hor görmek bizlere yakışır bir davranış olamaz.Bu tip düşünce ve tavırlar bizi küçültecek değerimizi düşürecek ilkelliklerdir.
Evet bu sefer gerçekten de bir sonun başlangıcındayız sanırım.İşte hayatın bir dönemi daha kapanıyor.Herkes ekmeğin aslan midesine indiği bir hayat mücadelesinin içine düşecek.Ve bu mücadele belki çok önemli dostlukların önüne geçip bazı ilişkilerin bitmesine neden olacak.Belki de bu mücadeleyi ortak yapanlarımız,yüreğini birleştirip el ele göz göze sırt sırta devam edecekler.Üniversite hayatı kanımca hayatın bazı gerçekleriyle yüz yüze gelmemizi sağlasa da, hayatımızın en kolay,en anlamlı dönemini oluşturuyor.Bundan sonra bizi zorlu bir yaşam mücadelesi bekliyor.İnancımızı ve sevgimizi hiç yitirmeden yarınlardan daha ümit-vâr olarak bu mücadeleye girişmeliyiz.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!