Suskun Yüreğim
Bir suskun yüreğim var,
dalgalar vurur da,
kıpırdamaz.
İçinde kopan fırtınaları,
Tarih bizi kandırıyor dostum,
Zaferler yalan, kahramanlık sahte.
Bir çocuğun gözyaşı silinmemişken,
Nasıl kutsanır bir savaş, söyle?
Tahtlar kurulmuş kan üstüne,
Taş Plak.
Bir köşede eski bir gramofon,
Taş plağın izlerinde döner durur.
Zamanın tozlu sesinde saklı,
Bir aşkın yankısı titreşir hâlâ.
Sararmış duvarlarda eski bir ağrı,
İstasyon suskun, gölgeler yorgun,
Çantasında kırık dökük umutlar,
Bir avuç insan bekler yüzleri solgun.
Tuz Koktu Şarkılarda
Tuz koktu şarkılarda,
Eski düşler boğuldu mavi sularda.
Gözlerim, ufka kilitlendi bir zaman,
Ve dalgalar götürdü seni yanımdan.
Ufuktaki Yelkenli
Ufukta bir yelkenli, sessizce süzülüyor,
Rüzgarla dans ederken, hayali büyülüyor.
Bilmem hangi limana, hangi düşe yol alır,
Gökyüzünde umutlar, denizde sırlar kalır.
Usulca Dokundun
Usulca dokundun ruhuma,
Bir meltem gibi sessiz, nazlı.
Sözsüzdü dokunuşun,
Ama anlatıyordu yılları.
Uyansana kardeşim.!
Umuda bir yolcu var.
Tut elinden düşmesin
Üzerinde ahı var.
Vurgun yemiş yürekler.!
Uzak Şehir
Uzak şehrin yitik çocuklarıydık biz,
sokak lambalarının titrek ışığında büyüyen.
Ayazda üşüyen ellerimizle
hayallerimizi ısıtırdık.
Ne kadar yansa da gönül ateşte,
Küller içinden doğar bir yeni sesle.
Gece en koyuyken gelir bir hevesle,
Sabah var, umut var, var bir çaresi.!
Diz çökse de dağlar, eğilse başım,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!