Kızıl karanfilin gölgesinde
bir düşe tutunur eski zaman.
Rüzgârın fısıltısı mırıldanır,
yarım kalmış bir hatıradan.
Solgun bir akşamın eşiğinde
Kayıt Akıyor
Kayıt akıyor, ses akıyor,oyun !
Bir yankı düşüyor boşluğa.
Kelimeler
Kelimeler cümle kuramıyor artık,
Sustular, dağıldılar boşluğa.
Her harf bir yalnızlık taşıyor,
Her hece yarım kalmış bir vedanın izinde.
Kırılgan kelimelerim var,
dokunsan dağılır birer birer,
camdan harflerle ördüm içimi,
en ufak rüzgârda paramparça.
Her hecede bir sızı saklı,
Kimliksiz Sokaklar
bazen yürüyorum, karanlık yollara,
ne bir iz, ne bir ad, kimliksiz sokaklar.
suskun kaldırımlar, sessiz duvarlar,
bir yabancı gibi bakar dokunuşlara.
Kimsesiz Mezar
Yalnız bir taş, baş ucunda
Ne bir çiçek, ne bir dua.
Sessizlik örter toprağını,
Kırık Saatler
Zaman, çatlak bir aynada dondu,
Eğildim yüzüme, ben miyim hâlâ?
Bir eski ses yankılandı duvarlardan,
Kimin sesiydi bu hatırlayamam.
Kızıl Karanfil
Kızıl karanfil kokuyordu toprak,
Her yaprağı bir ağıt gibi sessiz.
Deniz, gökkuşağında gezinirken,
Göğün mavisi bile hüzünlüydü.
Köyümün Yolları
Köyümün yolları toprak,
bazen çamur, bazen kuru.
Ayağıma değen taşlar,
sanki geçmişten birer fısıltı.
Küllenmiş bir sevda
Bir vakit yanardık biz de delice,
Aşkın ateşiydi tenimize düşen.
Şimdi ne iz kaldı o külün içinden,
Ne de adını anmaya cesaret eden.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!