Ey Fesleğen...
Kim üfledi sana bu sonsuz güzelliği?
Hangi Kudret verdi bu nefes kesen kokuyu sana?
Her elimle okşadığımda başını,
Nasılda ferahlatıyorsun yazımı..
Parfümlerim tükeniyor her seferinde,
Ama sen…
Her baharda yeniden doğuyor,
Giderken bile ardından bir tohum bırakıyorsun.
Sen hiç bitmiyorsun.
Sanki faniliğe inat,
Varlığınla ebedî olanı fısıldıyorsun toprağa.
Düşündüm de…
Biz de senin gibi şükrediyor muyuz?
Kök salmadan önce secdeye varıyor muyuz?
Her yeşerdiğimizde,
"Rabbim ne güzel yaratmış" diyebiliyor muyuz?
Sen susuyorsun ama…
Her yaprağınla tesbih ediyorsun.
Her kokunla zikrediyorsun.
Ey sessiz derviş…
Senin gibi kokabilsek keşke…
Senin gibi gidebilsek bu dünyadan;
Arkada bir umut, bir iz, bir tohum bırakarak…
Kayıt Tarihi : 18.7.2025 02:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bir gün balkonda saksısında otururken, fesleğenin kendi kendine yazdığı bir şiirdir bu… Bu şiiri benim yazmam için rüzgâr yapraklarını usulca titretti, kokusu kalbime doldu. Sanki her zerresiyle bana fısıldıyordu: “Ben susarak söylüyorum, sen de yazarak anlat…” Güneş üzerimize vururken, toprak hafifçe ıslanmışken, fesleğenin yeşilinde bir sır gizliydi. O sır, yavaşça gönlüme indi. O an anladım ki bu şiir bana ait değil, sadece kalemim onun misafiri… İçinde yaratılışın inceliği, şükrün sesi ve sessizce edilen dualar vardı. Bu şiiri ben yazmadım… Fesleğen anlattı, Allah ilham etti.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!