Koptum,aktım defne kokan saçlarından.
Sızdım,süt mavisi ıssız geceye.
Aktı içime omzundaki kelebek.
Pır,pır eden firari yüreğimi,
Gördün ya,nasıl da kekemeydi.
Haydi sen söyle;
Ay vurgunu gecede
Morötesi hayallerle
Vardığın kapıyı kilitli bulursan,
Ve çaresiz
Hayallerini eşikte bırakıp dönersen,
Gönül Hanım'a
Çıksam Toroslar'a,
Toroslar'ın en yükseğine.
Uzansam yıldızlara,
Senin için tek,tek derlesem.
Tebdili mekan fikri değildi,
Beni böyle yollara düşüren.
Belki yasak renklerin cazibesiydi,
Adsız coğrafyalardan
Mavi girdaplara sürükleyen.
Zamanın sonsuz labiretinde,
Gece ve gündüz gibi,
Amansız bir kovalamacayız...
Teğetleştiğimiz anlar;
Ya kızıl şafaklar,
Ya da hüzünlü gün batımları...
Sen gittin ya;
Sol yanımda bir yangın oldu zamansız.
Denizin mavisini de alıp gitmişsin gözlerinle.
Öylesine mevsimsiz bir yalnızlık başladı ki..
Artık bu şehre ölü kelebekler düşer...
Hu...Dünyalı
Tombiş göbekli,
Sevimli Dünyanız
Kaç milyarıncı turlarından birini tamamlıyor bu gece.
Kim bilir kaç milyar tur daha atacak?
Evrenin sosuzluğunda
Tepemize,tepemize çöktü gök kubbe
Hazırlığımız yoktu.
Eli iş tutanlar,tutmayanlar,
Analar,çocuklar
Yaşlılar,gençler
Seferber olduk ailece..
Dar vakitte
Palamarlarını çözdü,
İskeleye bir çentik bile atmadan
Başını alıp giden zaman.
Rıhtımda bekleyen,
Deniz kızı meşguldu
Saçlarını tarıyordu
Sedef aynası dolunayda
Oysa ben içimi dökecektim
Usulca puslu sularına…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!