Bu akşam,yoksun ya,
Mavi düşlerimin verandasında
Dünden kalma gölgene serenat yaptım.
Yıldızlar konfeti yağmuruydu,
Yalnızlığıma yağan.
Harran'dan Babil'e bir yol gider.
Nehirler,vadiler,köyler...
İlk evcil hayvan,
İlk tarım,
İlk ateş,
İlk yazı...
Erguvan mevsimi geldi nihayet.
Geçtiğim yollar eflatuni,bulutlar eflatuni..
Düşler mor,özlemler kor yani..
Eylülde gidenler artık döndüler..
Sen hala gelemedin nedense.
Bir bakmışsın ki sana gelmişim.
Bir gece vakti;
Bulutlarla,
Rüzgarlarla,
Yağmurlarla...
Bir bilsen,bilebilsen
Her şey nasıl da üstüme geliyordu;
Şehir,
Vapurlar,
Martılar,
Ve Adalar...
Ve bu sabah
Gördüm ki,
Ayaklarım yerde değil,
Sanırım uçuyorum..
Ve bu sabah
Köyler,yollar
Dereler,tepeler
Gömülünce kara...
Kara bir hüzün
Demirlenir limanıma....
Hazan mevsiminin son demleri
Sarı hüzün var bu akşam üstü
Kumsalda,
Esen yelde,
Şarkılarda,.
Aşk olsun sefil kralım aşk olsun.
Yemeden içmeden kesilmişsin.
Uykuların kaçmış,
İntiharı düşünüyormuşsun..
Senin gibi ''zırtoya'' yakışır mı?
Aşk olsun vallahi aşk olsun...
yağmur;
Bir kurşun kalemin
İnce,kesik,silik
Çizgileri gibi yağıyordu…
Kırlangıçlar da çoktan gelmişti
Kaotik uçuşları ile tepemdeydiler.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!