Acı, soluk almaktan içre...
Göç gayesini yitirmiş, fersiz bir kırlangıç yorgunluğu benimkisi...
Tuz katıklı sağanaklarla, yol ayrımına varılmış...
Hep uzak ezgiler çınlayacak kulaklarımda, biliyorum...
Ben gidiyorum...
Insan neden efkara boğulur ki böyle vakitsiz...
Saçlarıma yağan bu karlar da neyin nesi?
Ya bedenimdeki esrarlı ürperti?
Zamanın akrepleri çoktan geceyi yarılamış...
Hazin sokak lambaları altında, ruhum gezintiye çıkmış...
Acı: soğuk bir aralık gecesi, benliğimde.
Sonyaz rüzgarı biçemiyle hırçın yortuları ömrümün.
Ben... gidiyorum...
Karanlığın sessizliğine bırakıyorum kendimi.
Cebimde yeni sürgünlere bir bilet...
Tren raylarında ağlıyor ardımda bıraktığım hayaller...
Içim titriyor anlatamam...
Bedenimdeki ürpertileri havanın soğuğuna atfediyorum yine...
Hep uzak ezgiler çınlacak kulaklarımda, biliyorum...
Ben... ben, gidiyorum...
Mikail Gümüş 24/12/2019 23:36
( Eskişehir Tren Garı )
Kayıt Tarihi : 31.3.2019 18:17:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Soğuk bir aralık akşamında ben benden giderken

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!