Ferman-ı Aşka Can İledür İnkiyadumuz Şii ...

Baki
159

ŞİİR


270

TAKİPÇİ

Ferman-ı aşka can iledür inkiyadumuz
Hükm-i kazaya zerre kadar yok inadumuz

Baş eğmezüz edaniye dünya-yı dun içün
Allah'adur tevekülümüz i'timadumuz

Biz mükteka-yı zerkeş-i caha dayanmazuz

Tamamını Oku
  • Hüseyin Çelebi
    Hüseyin Çelebi 16.04.2012 - 13:48

    Dünyanın çirkinliklerinden biri de şöhrettir şöhret afettir derler afet i rahmet e çeviren şairler yüz yıllar geçse de şöhretleri devam ediyor şimdi ise düz yazıya iltifat bekleyenler ve iltifat edenler var yani baki kalmak bağırmayla olmuyor yüz yılar önce ne buyurmuş
    Muhabbetten Muhammed oldu Muhammedsiz Muhabbet olur mu?

    Cevap Yaz
  • Şeyh Bedreddin
    Şeyh Bedreddin 16.04.2012 - 12:26

    bir defa hoşt de aylak ite,

    sabahtan akşama kadar ürsun.

    inşallah kalmasın üç vakite

    Rabbim defterini dürsün.

    Cevap Yaz
  • Şeyh Bedreddin
    Şeyh Bedreddin 16.04.2012 - 12:24

    kuş beyinden nakaratlar

    Cevap Yaz
  • Feyzi Kanra
    Feyzi Kanra 16.04.2012 - 12:20

    Naat

    Seccaden kumlardı..
    ................................
    ................................
    Devirlerden, diyarlardan
    Gelip, göklerde buluşan
    Ezanların vardı! .

    Mescit mümin, minber mümin...
    Taşardı kubbelerden tekbir,
    Dolardı kubbelere “amin”..

    Ve mübarek geceler dualarımız;
    Geri gelmeyen dualardı...
    Geceler ki pırıl pırıl
    Kandillerin yanardı..
    Kapına gelenler ya muhammed,
    - uzaktan, yakından –
    Mümin döndüler kapından...

    Besmele, ekmeğimizin bereketiydi,
    İki dünyada aziz ümmet;
    Muhammed ümmetiydi.

    Konsun –yine- pervazlara güvercinler,
    “Hû hû”lara karışsın âminler...
    Mübarek akşamdır;
    Gelin ey Fâtihalar, Yâsinler!

    Şimdi seni ananlar,
    Anıyor ağlar gibi...
    Ey yetimler yetimi,
    Ey garipler garibi;
    Düşkünlerin kanadıydın,
    Yoksulların sahibi...
    Nerde kaldın ey Resûl,
    Nerde kaldın ey Nebi?

    Günler, ne günlerdi, yâ Muhammed,
    Çağlar ne çağlardı:
    Daha dünyaya gelmeden
    Mü’minlerin vardı...
    Ve bir gün, ki gaflet
    Çöller kadardı,
    Halîme’nin kucağında
    Abdullah’ın yetimi
    Âmine’nin emaneti ağlardı.
    Hatice’nin goncası,
    Aişe’nin gülüydün.
    Ümmetinin gözbebeği
    Göklerin resûlüydün...

    Elçi geldin, elçiler gönderdin...
    Ruhunu Allah’a,
    Elini ümmetine verdin.
    Beşiğin, yurdun, yuvan
    Mekke’de bunalırsan
    Medine’ye göçerdin.
    Biz bu dünyadan nereye
    Göçelim, yâ Muhammed?

    Yeryüzünde riyâ, inkâr, hıyanet
    Altın devrini yaşıyor...
    Diller, sayfalar, satırlar
    “Ebu Leheb öldü” diyorlar.
    Ebû Leheb ölmedi, yâ Muhammed
    Ebû Cehil kıt’alar dolaşıyor!

    Neler duydu şu dünyada
    Mevlidine hayran kulaklarımız;
    Ne adlar ezberledi, ey Nebî,
    Adına alışkın dudaklarımız!
    Artık, yolunu bilmiyor;
    Artık, yolunu unuttu
    Ayaklarımız!
    Kâbe’ne siyahlar
    Yakışmamıştır, yâ Muhammed
    Bugünkü kadar!

    Hased gururla savaşta;
    Gurur, Kafdağı’nda derebeyi...
    Onu da yaralarlar kanadından,
    Gelse bir şefkat meleği...
    İyiliğin türbesine
    Türbedâr oldu iyi.

    Vicdanlar sakat
    Çıkmadan yarına,
    İyilikler getir, güzellikler getir
    Âdem oğullarına!

    Şu gördüğün duvarlar ki
    Kimi Tâif’tir, kimi Hayber’dir...
    Fethedemedik, yâ Muhammed,
    Senelerdir.

    Ne doğruluk, ne doğru;
    Ne iyilik, ne iyi...
    Bahçende en güzel dal,
    Unuttu yemiş vermeyi...
    Günahın kursağında
    Haramların peteği!

    Bayram yaptı yapanlar;
    Semâve’yi boşaltıp
    Sâve’yi dolduranlar...
    Atını hendeklerden -bir atlayışta-
    Aşırdı aşıranlar...
    Ağlasın Yesrib,
    Ağlasın Selman’lar!

    Gözleri perdeleyen toprak,
    Yüzlere serptiğin topraktı...
    Yere dökülmeyecekti, ey Nebî,
    Yabanların gözünde kalacaktı!

    Konsun -yine- pervazlara güvercinler,
    “Hû hû”lara karışsın âminler...
    Mübarek akşamdır;
    Gelin ey Fâtihalar, Yâsinler!


    Yüreklerden taşsın
    Yine, imanlar!
    Itrî, bestelesin Tekbîr’ini;
    Evliyâ, okusun Kur’ân’lar!
    Ve Kur’ân-ı göz nûruyla çoğaltsın
    Kayışzâde Osman’lar
    Na’tını Galip yazsın,
    Mevlid’ini Süleyman’lar!
    Sütunları, kemerleri, kubbeleriyle
    Geri gelsin Sinan’lar!
    Çarpılsın, hakikat niyetine
    Cenaze namazı kıldıranlar!

    Gel, ey Muhammed, bahardır...
    Dudaklar ardında saklı
    Âminlerimiz vardır...
    Hacdan döner gibi gel;
    Mi’râc’dan iner gibi gel;
    Bekliyoruz yıllardır!

    Bulutlar kanat, rüzgâr kanat;
    Hızır kanad, Cibril kanad;
    Nisan kanad, bahar kanad;
    Âyetlerini ezber bilen
    Yapraklar kanad...
    Açılsın göklerin kapıları,
    Açılsın perdeler, kat kat!
    Çöllere dökülsün yıldızlar;
    Dizilsin yollarına
    Yetimler, günahsızlar!
    Çöl gecelerinden, yanık
    Türküler yapan kızlar
    Sancağını saçlarıyla dokusun;
    Bilâl-i Habeşî sustuysa
    Ezânlarını Dâvûd okusun!

    Konsun –yine- pervazlara güvercinler,
    “Hû hû”lara karışsın âminler...
    Mübarek akşamdır;
    Gelin ey Fâtihalar, Yâsinler!

    Arif Nihat Asya



    Cevap Yaz
  • İnci Eskicuma
    İnci Eskicuma 16.04.2012 - 11:14

    * Dünyada ki En Büyük Korku Başkalarının fikirleridir.Ve Kalabalıktan artık korkmadığın AN artık bir koyun değil bir Aslan Olursun. Kalbinde Dev bir kükreme sesi yükselir.Özgürlüğün kükremesi. Mey_i içip mest olanın sesi sessizlikte dahi yankılanmaya devam eder.Ölüm dahi susturamaz onu.. BÂkî üstadımız gibi BÂKÎ olur.

    Cevap Yaz
  • Şeyh Bedreddin
    Şeyh Bedreddin 16.04.2012 - 11:13

    nerenle yazdın bu şiirleri cavlak vahhabi

    Cevap Yaz
  • Xalide Efendiyeva
    Xalide Efendiyeva 16.04.2012 - 10:10

    Müzare behri: mefUlü fAilAtü mefAİlü fAilün kalıbına uygundur Müzarei - Eh(x)rebi- Mekfuf - Mehzuf adlanır Bu behirde şiir yazmak biraz zor, genelde şairler deneme için bir ya iki gazel yazarlar bu behirde

    Cevap Yaz
  • Perihan Pehlivan
    Perihan Pehlivan 16.04.2012 - 08:51

    kutlarım günün şiirini

    Cevap Yaz
  • Feyzi Kanra
    Feyzi Kanra 16.04.2012 - 06:38

    Şu alçak dünyanın birtakım geçici menfaatleri uğruna aşağılık kimselere boyun eğmeyiz. Bu yolda bütün tevvekülümüz, bütün güvencimiz Allah'adır. O'nun hükmüne rıza gösteririz.Güzel bir seçimdi vesselam.

    Cevap Yaz
  • Tennur Pelin Akyıldız
    Tennur Pelin Akyıldız 16.04.2012 - 01:45

    Ne diyorsunuz Kenan Aslanuç bey?

    Eşine dayak atarken kendisi mi ölmüş? dediniz. Eşini ne kadar çal seviyormuş demek: Hanımı dayak yemesin diye kalbi kendi kendine durmuş demek!

    Bu kadar sevmiş demek hanımını! Adı gibi sevdası da Baki kalmış demek...

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 22 tane yorum bulunmakta