Gakkom, bu gözü “torpağ”a bakanı dinle
Onu dinler de belki yüzleşirsin kendinle
Anlatsın da n’olmuş, nedir acep muradı
Neye, niçin üzülmüş, nedendir ki feryadı
Sek içti diye gözleriyle ışığı
Ona serhoş dediler
Uğramıyor diye düşlerine aşığı
Ona berduş dediler
Gönlüyle fısıldaştı diye suskun dili
Ona deli dediler
Kalkıp gittin ya hani
Düne hatrın
Yarına ahdin de mi gitti
Siuletin gitti tamam
Dünkü gün
çiğ damlalı bir sabaha uyanmış dünya
güneş, sarı kanatlarında gezdiriyor günü
karamsarlık kaçıp gitmiş geceden
iyimserlik çisil çisil yağıyor
ruh yangınlarını söndürmüş umut itfaiyesi
dert buzulları eriyor sevda denizlerinde
Gel uzak kalma öyle
Yüzünde öfke olsun
Bul da bir yalan söyle
Öfkene neden olsun
İçten duy içten iste
Kabulümdür
Ruhum kuş olup uçsun
Yeter ki
Sıladan umut getirsin
Serzenişim yok feleğe
İstek öncü, akıl artçıyken
Kulak kaskatı, meram yersizdir
Mantık kurak, kelam cansızken
Yürek çatlak, gönül hissizdir
Sus ey saz, tınlamasın tek telin
Şimdi eller, ipe un seriyor
İn ey dağ, kalmasın tek yükün
Şimdi sırtlar, hiçe hizmet veriyor
Dur ey zaman, oynama hiç yerinden
kaç öykünden sürekli
kaybı kazanmak için
kapa ışıkları içinde
hiç görülmemek için
gez geveze öncende
şimdi duyulmamak için
Sevda, zemheri
Ay küsmüş gecelere
Güneş sırt dönmüş zamana
Akrep en uzak, yelkovana
Camlar buzul buzul




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!