Bir merdiven aralığına açmış tezgâhını.
Üzerinde oturduğu koltuk kimbilir, şimdi emekli olmuş hangi müdürün? Dizinin ucunda bisiklet pompası. Karşısında bir tahta "oturak". Artık gelecek bir müşteri için midir, yoksa eski bir dostu, arkadaşı için mi?
Gerçi o müşteriler de pek kalmadı ya...
Dostu gelse de nelerden konuşurlar?
Mutlaka eski bayramlardan, bayram yerlerinden mi?
Merdivenin dibinde bir naylon leğende simsiyah bir su kalıntısı.
Rengi de, kokusu da yıllardır sanki hiç değişmemiş...
Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
Devamını Oku
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.



