Uzaktan bakan gözün olayım
Hasretle bekleyen sızın olayım
En son söylenecek sözün olayım
Var git gurbet ayırma bizi
Boğazındaki yazman olayım,
Dedim ki! Madem bu dünya fani,
O zaman herkes vasiyetini yazmalı.
Acele etme! hayat uzun, nasıl olsa yazarsın,
Herkes sonunu bekler, güzel şeyler olur diye.
Vatan ne ağacın dallarından düşen yaprak,
nede çürüyüp devrilen ağacın kırık dalı.
Vatan çiçeğin dalından koparılıp yaprak misali, Kınalı kuzular bitsin diye ektiğimiz topraktır.
Şehitlerin kanlarıyla sulandı bu topraklar,
Şanlı bayrağımıza verdi al rengini,
Adama demişler nerelisin?
Adam: Atalarımın mezarı çok uzakta,
Peki sen ne arıyorsun burda deyince;
Birbirimize düştük kaptırdık postu ellere .
Yaparız onun bunun hizmetçiliğini be.
Vefa hangi dağda hangi bağdasın.
Hatırladığım kadar, eski bir tebessümdü yüzün.
Ay ışığından süzülen bir hüzün, uzun bir gecenin sonunda bir ümittin.
Bazan ilkbaharda açan bir çiçek,
Bazan da sonbahar da dökülen bir yaprak.
Düşerdin yere de Süpürdüğümüz.
Değerli dostlar, gündeminizi sakın değiştirmeyin.
Rahatınızı da bozmayın, dere akar yatağını bulur.
Ekranlardaki güzel dizileri, eğlence programlarını izlerken,
sosyal medyada paylaştığımız mutluluk dolu resimleri paylaşırken,
akıl fikir dolu ahlâkî-dini övütler veren güzel yazılarınızı yazarken,
Yalnız zahmet olmazsa arada bizim için hayatlarını ortaya koyup,
Hepsinin idealleri vardı; kimisi evli, kimisi nişanlı,
Kiminin tek ailesi vatandı. Hepsi şehit oldu, kimisi Önkuzu, kimisi pehlivanoğlu, kimisi esendal, kimisi daracık. Hepsi sevdikleri yere gittiler seve seve rahimi rahmana.
Ya biz!
Davanın sahibi olmaktan devletin bile çekildiği dönemde, bayrak inmesin ezan susmasın diye gövdesini siper eden bıyıkları bile terlemeden giden delikanlılar, şehitlerimiz,
Ya biz!
Annemizin, babamızın, kardeşimizin bile anlayamadığı bir davayı, sırtlayan arslan ciğeri yemiş küçük dev adamlar, sahipsiz kalmasın diye davaya sarılan biçareler.
Havada asılı bulut gibi kalan hayat,
Ben ona koştukca, o hep benden uzak.
Dokunmaya kıyamam, dokunsam dağılacak,
Hep bu sahneler benim yaşadıklarım...
İçimde birikti, yarım, yamalak duygularım.
(Yazılarım)Sınav trajedimiz,
Çok gerginim çok gergin, bir gerginlik denizinin ortasındayım
Ne bir rüzgâr çıkar yelkenimi açacak, nede bir ışık var yolumu aydınlatacak.
Yan odada sürekli bir matkap sesi, Sanki kafama dübelsiz çivi çakacak.
Ah bulaşık makinası, çamaşır makinası, Bu saatimi bulur çalışacak.
Hiç kimsenin yeri,
toprak seviyesi kadar değildir.
Hiç kimse sağ olarak,
imamın önünde duramaz.
Herkes haddini bilecek...
sizi gidi saflar...




-
Abdurrahman Çetin Ülger
Tüm YorumlarSayın Gildirlioğlu Bu şiir size ait olup olmadığını mesajla sordum ancak sonuç alamadım. Bu şiir gerçekte kime ait olduğunu yazarsanız sevinirim. Çünkü bu şiir sizin yaşınızdan da eski..