Rabbim;
Evlerde ki, okullarda ki çocuk seslerinin,
Dağlarından, derelerinden akan su seslerinin,
Ağaç dallarında öten kuş seslerinin kesildiği,
Sevdiklerimizi, ülkemizi ve ideallerimizi Hissedemediğimiz o günden sana sığınırım...
Bir vefalı sen kaldın kardeşim, o günlerden.
Güzel günlerdi, hepimiz toplandık bir yerden.
Mehmet ile sen Adana, Serhat Antepten.
Ankaradan halukus vardı, İzmitten alaattin.
Fikreti erken kaybettik, İlyas vefasızmı ne!
Her şeyin güzel olduğunu,
Kim istemez söylemeyi?
Ne varsa ortada,
Hepsi bizim eserimiz.
Bu da geçer deyip yaraları sıvazlayan,
Yeniden kanamayacağını söyleyebilir mi?
Yıl bin dokuz yüz seksen dokuz
On iki şubat evlendiğimiz gün
Tam otuz üç yıl geçmiş aradan
Üç tatlı kız vermiş bana yaradan
Hatice Nur, Hamide Gül, Ayşe Ülkü.
Annem,
Bazan bir yerlerim sızlar,
Sebebini bilemediğim.
Bazan da bir boşluktayım,
Yönümü kestiremediğim.
Hepimizin hayatı bir roman,
Bir şeyler başardık, el görsün diye.
İnsan, kendi gösterisinin oyuncusu,
Başkasının gösterisinin ise piyonu.
Çoğu zaman ise tüm oyunlara seyirci.
En kötüsü:Birilerinin oyununda soytarı.
Memleketimin her yeri, bir köyden çok daha fazlası!
Elinde bir çıra, rüzgarda sallanan bir alev, tarlanın içinden tümseklere, tezeklere basa basa ama emin adımlarla ilerliyor.
Gah sallanıyor, gah düşecek gibi oluyor ama eldeki çıra dimdik ayakta. Sanki ulubatlı hasanın istanbul surlarına diktiği al bayrak. Canı ver ama bayrağı düşürme imanı.
Küçük bir dağ köyünde münevver bir öğretmenin yaktığı bir ateş.
Cumhuriyetin ilk yıllarıda değil yıl 1969, Köyde elektrik yok, yol yok. Orman işletmesine ait at tavlasından çıkma bir odada yeni atanmış genç bir öğretmen Mehmet ZİYAM, ilk görev yeri, okulsuz bir köye okul, ışıksız dünyaya ışık olmaya geliyor.
Merhaba,
Kaptan pilotunuz konuşuyor.
Herkes bildiği tüm duaları yapsın.
Allaha emanet olun.
Yep yeni bir güne merhaba.
Bu gün acı olmaz inşallah.
Koskoca bir ömre sığdırılan
Dile kolay, tam otuz dört yıl
Yurdun her yerinde, Dağında, tepesinde
Yol çıkmayacak izbe köşelerinde,
silinmez izler bıraktık
Her şeyin güzel olduğunu,
Kim istemez söylemeyi?
Ne varsa ortada,
Hepsi bizim eserimiz.
Bu da geçer deyip yaraları sıvazlayan,
Yeniden kanamayacağını söyleyebilir mi?




-
Abdurrahman Çetin Ülger
Tüm YorumlarSayın Gildirlioğlu Bu şiir size ait olup olmadığını mesajla sordum ancak sonuç alamadım. Bu şiir gerçekte kime ait olduğunu yazarsanız sevinirim. Çünkü bu şiir sizin yaşınızdan da eski..