Ne de uzaktı gülüşün
Akşam kelebekleriyle yüzüme konarken
Ne de güzeldi kelimeler
Ne de güzeldi uzun siyah saçların
Bendeki aşkı hiç bilmeden...
zamanla geçer dedim
aynı adımla yolculuğu tamamlar
seni anlayabilirim dedim.
bu geceler, bu karanlıklar
artık sende biter dedim
Ben gideceğim, sen kalacaksın
Bir yaz sıcağı kadar umut doğuracak suskunluklar
Hatırlanmayacak unutulanlar bir daha
Fırtına çıkaracak büyük gemilerin rüzgarı
Küçük gemilerde son bulacak,deniz mavisi gözlerin
İçinde son akşamın parlamayan yıldızları
Dağıldı hatıralar bir yalnız akşamın karanlığına
Yine hayatta tek başıma kaldım yalnızlığımla.
Yaşadım mevsimleri olmayan bir şehirde
Yıllarım geçti hep acı dolu günlerin içinde
Ayrılık kapıyı çaldı.
Yosun tutmuş hazin akşamlarda tebessümler
Ninni söyleyen annemi ararken
Kanatlanıp uçan sokak kuşları
Mevsimsiz ümitler dağıtıyor gittikleri yerlere
Yanıma gelen kaybedişler annemi hatırlatırken
Belki bir çöl rüzgarısın
Belkide sessiz akşamların zamanlarında
Son anını yaşamaktasın
Sömürgeliğinde hangi imparatorluk
Acılar mı,sevinçler mi?
bir akşam yemeğinde yine buluşalım
ey güzel günlerin mavi perisi
çiçekleri hiç olmayan bir ormanda
birlikte uzun uzun konuşalım.
ey boynu bükük güzel yılların mavi perisi
Rüzgarın savurduğu yapraklar gibi
Bir gün sende döküleceksin yerlere
Basacaklar sıradan yapraklar gibi
Ezecekler ve yok olacaksın sessizlikte
Kİmse anlamayacak seni işte o gün
Bu yağmurlu günde
İçimde biriken karları eritiyorum
Acıya yenik, sevince uzak
Zamanın yalnızlığında,
Ben de tükeniyorum.
bir şehir vardı içimde
senin olan bir şehir
varmak istediğim ama
bir türlü varamadığım bir şehir
ve o şehrin içinde bir yalnızlık
arkasından gelen biçimsiz şekiller




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!