UNUTMUŞSUN BELLİ Kİ BELKIS!
Yüreğime yağlı kurşun yedim,
Bir çift ahu gözün nazarından.
Hükmü var mı aşk yasasında bu cürmün?
Ne çare yedi iklim,
aşka sürgünüm
UZAK BANA GÖZLERİN
Ey Sevgili, ne zamandır
gözlerinin ışığı değmiyor gözlerime,
Yedi kat elden bile buz gibi hissettirme iliklerime kadar ayazı.
iki elim kanda olsa ,toplar gelirim derdin oysa
Damıtıp güneşten tebessümü, koyardın soframıza,
ÜZÜM BUĞUSUYDU SESSİZLİK
Vakit tazeydi daha.
Orman kokusu meshediyordu, sessizliğin başını.
Güneş tebessüme durmuş,
Dalgaları okşuyordu,
altın renkli parmaklarıyla.
ÜZÜM KARASI, DOLUNAYDA SANA ŞİİR YAZASIM VAR
Bin bir gece masallarının pembe düşlerinden,
karanlık kabusların kucağına savrulsak ta biz,
bu hazan.
kızıl bir gazap bulutu kapıp alsa da elimizden,
VAKİT ERİNCE KANLI DEMİNE,
Vakit varıp dayanınca kanlı demine,
Öyle bir hüzzam beste sızar ki gönlüme,
İnceden inceden.
Derin vadilerime çöker,
Fatma doğan
YABAN GÜLÜM
Hayal gibiydin,
gözlerimin önünde süzülüp uçuşan narin bir tül gibi,
İyi ki kimseler görmedi seni, benden başka.
Güvercinlerin kanatlarına gizlenip mi geldin? Ey Yaban gülü
NEREDESİN YAĞIZ ZAMAN, BEN TANIRIM SENİ GÖZLERİNİN AKINDAN.
#fatma doğan
Neredesin yağız zaman?
Ne vakit heybetinden titreteceksin yerleri tir tir,
Hangi sabah yankılanacak kükreyen sesin, ufkun beleren gözlerinden.
Şafağı yırtmanı bekliyor, ahirin akrebinin, kalbinden soktuğu saatler.
YAĞMURDAN DAHA SIRLI İZİN,ROZALİNDA
Geceden gizli izin, Rozalinda!
Fikrin, saçının telinden daha ince,
Gözlerinde bulutsu bir keder gezinir
melankolik bir mavi, konaklamış, asil hüznünde
YALAN YAZAN TARİH UTANSIN
Yalan dünyanın, yalancı Tarihi,
yaşlandı artık çehren,
sen ne dersen de
asırlık ayazlara tutuldun zemherilerde
Fatma DOĞAN
YALNIZ KONAK
Yalnız konak;
Bekle bu gece geleceğim yine,
Sırtımı yaslayacağım bahçende ki ulu çınara
Eteklerinde sohbete tutuşacağız hararetli hararetli,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!