Senden uzaklarda mutluyum sanma
El sözüne kanıp sonrada yanma
İhanet tasına ekmeğin banma
Ah edip sevdaya SUSMAK yakışmaz
Delidir hasretim behey nazlı yar
Vakit daralıyor git gide
Mevsimlerim hüzne bulandı yine
Şimdi yorgun bir akşamın
Son demindeyim
Gecenin cinnet saati yaklaşıyor
Ufukta güne duracak
Her yerden kurşun yağıyor deli yüreğime
Bir ben miyim sabahın ayazında terleyen!
Yoksa ayaz mıdır soğuğa isyana eden.
Şimdi terkedilmiş hayallerimle
Çığlık çığlığa koşuyorum
Bu kentin alacakaranlığına.
Bilinmez yalnızlıklardayım bugün
Hüzün çiçekleri açmış
Dört bir yanımda
Ne var ki
Sesime çığlık olmuyor
Hiçbir mevsim.
Mutluluk yetmedi
Sevdamızın hamuruna
Birde hüzünlerle yoğurduk sevdayı
Aşka acılar kattık gülüm
Görüyorsun işte lanetlendik
Sürgün olduk diyar diyar
Dile günah olmaz sevgili bilirim. O yüreğin elçisidir. Haykırışın sesidir avaz avaz çığlıklarda. Şimdi sustu dilim, yüreğimdeki dayanılmaz acıya. Seveceksen al götür yüreğimi bu şehirden. Soyut kelimeler yetmiyor artık yokluğunu anlatmaya.
Seni unutmaya yetmiyor bu zindan. Bu dağ geçit vermiyor sensiz bir zamana. Soluduğum her havada bir nefessin ciğerime can veren. Kaçtım, göçtüm, yaktım, yakıldım olmadı. Sensizliğe çare olmadı hiç bir yangın. Hiçbir cennet teselli olmadı acılarıma.
Ne olur gel al bu hasretini benden. Yine haykırışta yüreğim susturamıyorum. Bağırsam yıkılır bu şehir. Belki kurutulurum diyorum. Ne çare ki sürgündür yüreğim yüreğine. Bu kenti yüreğinde sevmişim oysa. Kıyamam yüreğine ölürüm.
Ruhumu söküp aldırlar bedenimden sensiz. Kör kurşunlara dizdiler yüreğimi. Acılardan bir zincir taktılar boynuma. Vazgeçmedim senden. Bir avuç yalnızlık bıraktın ellerime giderken. Kuş uçmaz kervan geçmez diyarlardayım. Feryadımı duyan yok. Göç mevsimini kaçırmış çaresiz kırlangıçlar gibiyim.
Son bir çığlık kaldı dilimde haykıracak. Bundan başka hiçbir yangın yakmaz beni. Hiçbir el dokunamaz ellerin değdiği yere. İlla da sen diyor yüreğim. Gözlerimde son bakışından kalma gözyaşları duruyor hala.
Şimdi gidiyorsun bu şehirden. Sök al ayak izlerini bu kentin kaldırımlarından. Gözlerini çek gözlerinden. Gidişin, ardından ağlayan martılara çığlık olur. Uykusu yarıda kalmış gecede, yitik bir düş olur. Yağmur olur mavi göğün gözlerinde. Acı, isyan, intihar olur çıkar karşıma her köşe başında.
İklimler kanıyor göğsümde
Yaralı bir ilkbahar gibiyim şimdi
Güllerim kanıyor durmadan
Çareler arıyorum sensizliğime
Sesim bir fırtınanın uğultusu
Ardın sıra yağmalandı gökyüzü
Seni Yaşamak isterken:
Ansızın kayboldun gözlerimin önünden
Bahar yağmurları gibi
Şimdi bu sokakların en tenha yerinde
Gözlerine hasret bir akşam mavisi
Ve yolcusu olmayan
Alın beni
Sürgünlere yollayın olmazsa
Bu acı beni benden almasın
Vurun beni
Bu kentin masmavi gözlerinde
Sökün bu hasreti yüreğimden artık
Sana yazdığım şiirlerin
Bir anlamı olmalı
Şimdi satır aralarında
Seni böyle severken
Terk edip gittiğin sokaklara
Bakakaldım ardın sıra
nasıl anlatsam bilemiyorum ama, gerçekten de değişik (ama muazzam) bir duygu. nette gezinirken tesadüfen rastladım can dostum Fatih SURETLİ'nin bu güzel şiirine. duyguların dile geldiği bu şirin, çok güzel olmuş, yüreğine sağlık... dostumu yüreğinden öpüyorum.