Eşkiyalar pusu kurmuş, halkın yoluna
Kırk haramiler haraç keser, köşe başlarında
Emeğini, hakkını yerler; haramzadeler sorfasında
Yağmaladılar yurdumu, ne elde kaldı ne avuçta?
Yıllardır; uyuttular, uyuşturdular din afyonuyla
Kene gibi kanını emerler Türk’ün
Kar mı yağdı başına?
Bu aklar yoksa başka mı?
Sende benim gibi,
Üşüyormusun yoksa?
Fatih Mehmet Yiğit
Sen de ahde vefasız çıktın be çark-ı felek!
Kurt bildiklerimiz, köpek çıktı.
Adam dediklerimiz, dönek çıktı.
Mert bellediklerimiz, namert çıktı.
Cahilere, hakikati anlatamazsın
Ölüleri, uyandıramazsın...
Kurt Baba
Öyle seviyorduk ki birbirimizi
Bir başkasını göremiyorduk
Belki bu yüzden;
Aşkımız bir kör düğümdü seninle
Her yakınlaşmada bir kör düğüm attık birbirimize
Ne sen çözebilirsin artık bu düğümü ne de ben
Nagazaki ve Hiroşima daki; katliamın yıl dönümünde Japon kardeşlerimizin acılarını paylaşıyor. Kardeşlerimize başsağlığı diliyoruz.
Büyük bir ses duyuldu önce;
Ardından kör edercesine bir parlaklık
Kulakları sağır eden büyük bir uğultu,
Ölümün korkunç sesi işte o zaman duyuldu...
Ne ölümden korktuk
Ne de zulümden
Üstüne üstüne yürüdük
Hayatın
Üstüne üstüne yürüdük
Korkuların
Kral Çıplak, Halk Yoksul
Yalan değil; gerçek bu
Dokuz köyden kovulur
Doğru söyleyen yolcu...
Deli Ozan
“Küllerinden Doğanlar İçin”
Bu şehir,
bir yalan gibi giyinir sabahları,
gökyüzü gri,
martılar bile suskun artık.
Kurt gibi özgür ol;
Ok, gibi hedefe ilerle
Kırılsanda zulme eğilme,
Törenden taviz verme
Yolundan geri dönme...



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!