Göçmek için dünyaya geldim
Çiçek gibi açıp büyüdüm
Arı bal döküp zehir soktu
Gül idim kökünden kırıldım
Gurbet kuşu var mı haberin
Yaban mısın sen
Yabancı mısın yoksa
Yalancı mısın yada
Hı nesin söylesene
Bende kimle savaştığımı bilsem
Vurup kaçıyorsun gönlüme
Gelmeni istiyorum da
Ne gelen var nede görülen
Aşk bacasından tüten alev
Halim duman oldu duman
Güzel göz elma yanaklım
Ben ölmedim dostlar ölmedim
Şiirimle yaşatın beni
Toprağa can verdim sadece
Sulayarak yaşatın beni
Toprağım bol olsun, üşürüm
Umutlarım,aşklarım yarım kaldı.
Çürük elmanın yarım bırakıldığı
Gibi umutlarımı da yarım bıraktılar.
Yıllarımı ısırarak canımı açıktılar
Sonrada çöplüğe fırlattılar bin
Çeşit duygularımı insafsızca.
Şiir söylesem sözcüklerim küçük düşer
Söylenmez sözden misali.
Derdimi söylesem derdinin yanında azil düşer
Yapılmaz dertten misali.
Bir gün ben susacağım
Ama şiirim konuşacak
Aşk, sevda, sevgi, saygı dillenecek
Öleceğim yeni fatih gelmeyecek
Çünkü giden fatih
Dünyaya geldiği gibi gidişi de
Bir gül veriyorum
Sana gönlümden koparak
Eğer ki gülümü bahçeye dönüştürmeyeceksen
O gülden çift kursun açsın
Birini kendime sık
Öbürünü de kendine
Gerçek sevginin anlamını öğrenemedim gitti
Ama her konuda her
Öğrenen var mı bilmem
Yada öğreten var mı göremem
Vefasızlık hız alır gider
Tekeri patlamış freni tutmayanın
Öyle oturmak yoktur
Sorun pek çoktur
Koltuk ateşten gömlektir
Köşk var, meşk yok
Sevgiliye bak bir
harkuleda tebrık edıyorum