Har ile yandım ben dağlar içinde,
Ayrılık gönlümü hicran eyledi.
Tutuldum bir güzele bile bile,
Yazımı zamansız viran eyledi.
Ölürüm yolunda serden geçerek,
Ne tohumlar ektim sabır biçerek.
Umutla beklerim yele göçerek,
Kararttı gecemi rüsvay eyledi.
Bulamıyorum ben artık kendimi,
Her demde kaybettim öz benliğimi.
Yâr çizmeyi aşar, çiğner bendimi,
Kendi varımı bana göç eyledi.
Oyuklar açıldı dertler arası,
Hasretle kanattı sevda yarası.
Hiç çekilmez acep gurbet yarası,
Gözlerimden akanı sel eyledi.
Hep ağladı, ağladı garip ömrüm,
Hiç mecalim yok, soldu ahir ömrüm.
Bir heves için geçti koca ömrüm,
Her günü elemli acı eyledi.
Sevdanda tükenen ayak izimi,
Kör duman sardı da kapattı demi.
Her bir adımında ararım seni,
Bu suskun illeri mesken eyledi.
Al eyledi beni pulun renkleri,
Zül eyledi beni yalan sözleri.
Kül eyledi bitmez nazı, cilvesi;
Hayatımı kendine yaş eyledi.
Halilî der ki: “Ben çektim cefayı,
Dünyada bırakmam aşkı, davayı.
Güzün ardından özlerim sılayı,
Bedenimi kula köle eyledi.”
Şiirden geriye kalan satırlar:
“Gurbet, en sessiz öğretmendir; dersi özlemden gelir.”
“Hayat, aşk uğruna kül olsa da, gönül sönmez.”
1 Ekim 2025 / Çarşamba / Bartın
Halil KumcuKayıt Tarihi : 1.10.2025 09:16:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!